MEB
Enkazında Üç Maaşla Oturan Bürokrat!
Atalay
Girgin*
Sahi!
Başka üç maaşlı hiç kimse yok mu, AKP iktidarında ve onun bürokrasisinde? Olmaz
olur mu hiç… Nasıl olsa memleket yağma Hasan’ın böreği… Ya da “Devlet malı
deniz, yemeyen domuz”. Ne yapsın bu dönemin, aramakla zor bulunan güzide ve
seçkin kadın ve erkekleri? Yemeyip de kendilerine “domuz” mu dedirtsinler?
Kendilerine “domuz” dedirtip de “domuz”un günahına mı girsinler?
Elbette
haklısınız! Onlar kendilerine “domuz” dedirtmeme fıtratı üzerine doğmuş, Allah’ın
seçkin kullarıdır. Ve hiçbir Allah’ın kulu, onları bu fıtratın gereğini yapmaktan
alıkoyamaz. Hatta Allah bile… Sonuçta kaderlerini başkası yazmadı ya… Dün
yazdığını iki gün sonra değiştirmeyeceğine göre, onların ne suçu günahı var ki…
Artık gerisini kaderlerine iki, üç, dört, hatta iş bulamadıkları için bir maaşlılık
bile yazılmayanlar düşünsün! Düşünsünler de “Benim günahım, suçum neydi Allahım!”
diyerek dövünsünler! Ya da hallerine şükretsinler!
İki Maaşlıların Haber Değeri Yok!
Hal
buyken, günümüz bürokrasisinde iki maaşlılığın bile haber değeri kalmadı artık.
Eskidi. Çünkü bürokrasi koridorlarında elini sallasan, birincisinde olmasa da
ikincisinde, hadi bilemedin üçüncüsünde iki maaşlı birine çarpacak hale
gelindi.
Ama
üç maaşlılık için aynısı söylenemez! O günler gelmedi daha. Hele bir dört
maaşlılar tespit edilmeye başlansın. Sıra onlara da gelecek! Onlar da haber
değerini yitirecek.
Şimdi
şuraya iki maaşlı üç beş isim yazsam. Emin olun ilgililerinden başka kimsenin
dikkatini bile çekmeyecek. Hatta içinizden birileri “Bunlar da kim?” bile demeyecek.
Ama MEB’in üç maaşlı seçkin ve güzide bürokratının adını yazdığımda işin rengi
değişecek!
Peki; MEB enkazının üzerinde oturan, şu üç maaşlı şanslı bürokrat kim? “Devlet malı deniz yemeyen domuz” sözünü doğrulayabilmek için cansiperane bir biçimde çırpınan ve bu uğurda kendini feda eden bürokrat kim?
İşte O Bürokrat
Göreve
geldiği günden beri, “ahlak”, ahlaki değerler” ve “ahlak telakkisi” sözlerini
ağzından düşürmeyen; fırsat buldukça “etik”ten söz etmesine rağmen, bu
sözlerinin gereği olarak Sezgin Baran Korkmaz’a takdir ve teşekkür plaketi sunan
MEB ‘bakan’ı Ziya Selçuk’un bile dokunamadığı bu güzide bürokrat, daha önce de “münferit başkan”2
sıfatıyla yazılarımıza konuk olmuştu.
MEB’in
bu güzide bürokratı, uzun yıllar üç maaş almıştır. Bu maaşlardan biri oturduğu
makamdan kaynaklıdır. İkincisi Atletizm Federasyonu Yönetim Kurulu üyeliğinden3. Üçüncüsü ise bakanlık çevrelerinde ve
eğitim camiasında çok sayıda kişinin “arpalık” olarak nitelediği İLKSAN Yönetim
Kurulu üyeliğindendir4. Allah’ın
takdiri işte! Hem de bu “üç maaşlı bürokrat” ünvanı 2013’te başlamıştır.
Biliyorum.
Birçok kişi “Münferit başkan” sözünü okur okumaz bu kişinin kim olduğunu hemen
anımsamıştır. Ama okurların birçoğu hala bu seçkin zatın kim olduğunu merak
etmektedir. Peki; bu şahsın adı ve makamı nedir?
İşte
sorunun yanıtı: Adını “üç maaşlı bürokrat”lar arasına altın harflerle yazdıran,
bu güzide bürokrat Atıf Ala’dır. Yani hukuka, yasalara, mevzuata uygun işler
yaparak, önlerine gelen her dosyayı adilane bir biçimde karara bağlaması
beklenen MEB Teftiş Kurulu’nun ‘dokunulmaz’ Başkanı Atıf Ala.
Şimdilik
ne diyelim ki sözü Tevfik Fikret’e bırakmaktan başka: Yiyin efendiler yiyin! Bu
hanı iştaha sizin… Aksırıncaya tıksırıncaya kadar yiyin!
Ama
unutmayın! Bugünler de geçecek!
* Ankara Üniversitesi, DTCF Felsefe Bölümü mezunu ve “Arzu Okulu”, “Aşk Mavidir Öğretmenim”, “Lağımpaşalı”, “Öğretmen Düzenin Duvarındaki Tuğla”, “Edebiyat Nedir Ki…”, “Allah dedi Üstad-ı Azam” kitaplarının yazarı. Felsefenin Işığında / Felsefece; http://atalaygirgin.blogspot.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder