Turhan Çömez etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Turhan Çömez etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

01 Mart 2022

Çocuk Tacizcisi Vekil Kim?

 

Çocuk Tacizcisi Vekil Kim? Hangi Partili?

Atalay Girgin*


Toplumsal çözülme eşliğinde yaygınlaşan kültürel ve ahlâki çürüme günümüzde öylesine derinleşmişti ki çocuk tacizcileri ve çocuk fuhuşundan beslenenler bile milletvekili olabiliyor, dokunulmazlık kazanabiliyordu. Çocuk tacizi ve çocuk fuhuşunun kanıksandıkça sıradanlaştığı bir toplumda bunlar vaka-i adliyeden bile sayılmıyordu.

Hatta bu çocuk tacizcilerini bilenler bile bunları uzun yıllar boyunca bilmezlikten geliyor, hiç utanıp sıkılmadan aynı siyasal partinin saflarında ya da aynı Meclis’in çatısı altında oturabiliyordu. Ve bir çocuk tacizcisini, sanki bir ‘devlet sırrı’ misali kıskançlıkla saklıyorlardı.

Sorsanız, her şey vatan-millet-devlet ve toplum için derlerdi. Bu arada milletin, toplumun tacize uğrayan, çocuk fuhuşu pazarında sermayeye dönüştürülen çocuklarının başına gelenler ise umurlarında bile olmazdı.

Şamil Tayyar ve Çocuk Tacizcisi Vekil

İşte tam da bu minval üzre, AKP MKYK üyesi Şamil Tayyar’ın sosyal medya üzerinden yaptığı açıklama bir dizi soruyu akla getirdi. Bunların başında yer alan soru, bu kişinin kim ve hangi partiye mensup olduğuydu.

Ancak Şamil Tayyar, Odatv’nin bu konuda kendisine yönelttiği “kimi kastettiği”ne ilişkin soruyu, Hassasiyetiniz için teşekkür ederim. 
Mevzuyu bu noktada bırakmak istiyorum. Hakkınıza helal edin.”1 diyerek geçiştirdi. 

Aslında “geçiştirdi” sözü hafif kalır. Şamil Tayyar, “çocuk tacizcisi” bir “eski vekil” olduğunu beyan ettiği bu kişiyi, hem yargıdan hem de kamuoyundan sakladı. Yani ayan beyan bir biçimde suçlu olan bir kişiyi korumayı tercih etti.

Peki; neden? Şamil Tayyar, bu tacizci vekilin kim ve hangi partiye mensup olduğunu vatan, millet, devlet ve toplum için mi sakladı? Hak hukuk için mi? Adalet yerini bulsun diye mi? Yoksa ekonomik ya da siyasal, bambaşka çıkar hesapları ya da pazarlıklar için mi?

21 Kasım 2021

“Çocuk Fuhuşu” Raporu Ve “Teenage Girls Sex Party”

 

“Çocuk Fuhuşu” Raporu Ve “Teenage Girls Sex Party”

Atalay Girgin*

“Çocuk anneler…”, “Çocuk fahişeler…”, “Fuhuşa sürüklenen kız çocukları…” ve “Çocuk fuhuşu…” Bu sözler, ne denli üzücü olsa da geçmişten bu yana konuya ilişkin yayımlanan haberlerin başlıklarında ya da içeriklerinde yer alır.

Ne yazık ki haber bir sonuçtur. Ve bunlar haber konusu olmadan önce de başta ilgili kurum ve kuruluş yetkilileri olmak üzere, toplumun farklı kesimlerine mensup kişiler tarafından yıllardır bilinir.  Buna rağmen, bilinebilir ve tahmin edilebilir birçok nedenden dolayı, çocukların göz göre göre ve alenen cinsel istismarı ve sömürüsünün ifadesi olan çocuk fuhuşu konusunda kayda değer ve kapsamlı önlemler alın(a)maz.

Anlatanların iddialarına göre haberlere yansıyanlar buz dağının yalnızca görünen kısmına ilişkindir. Ve görünen kısmına ilişkin yeterli bilgiyi bile kamuoyuna aktarmaya yeterli değildir.

Yine bu iddia sahiplerine göre, genellikle yapılan ihbarların büyük bir bölümü de karşılıksız kalır. Acaba neden? Ellerinde gerekli ve yeterli olanaklar olduğu halde kimler, hangi etkili ve yetkili kişiler bu olayların üzerine gitmez?

“Çocuk Fuhuşu” raporuna giden süreci başlatan ihbar ise mucize kabilinden bir istisnadır. Çünkü bunun öncesinde, sonuç alınma umudu yok denecek kadar az olsa da bilindik ve ilk akla gelen birçok kurumun yanı sıra, çok sayıda milletvekiline de ihbarlar yapılmış, bilgi ve iddialar aktarılmıştır. Sanki ihbar olup yağmıştır isimsiz ve adressiz birileri…

Ne gariptir ki bu ihbar yağmurundan ıslanan, kendisine aktarılan bilgi ve iddialarla dertlenen ve bunların peşine düşen bir tek kişi çıkmıştır. Peki; o kişi kimdir?