Das Kapital’de Anlatılan
SENİN HİKÂYENDİR
Dr.
Halit Suiçmez(iktisatçı-yazar)
Yeryüzünün gelmiş-geçmiş en güçlü kitabıyla karşı karşıyayız..
Karl
Marx
başyapıtı Kapitali eşi Jenny’in
destekleri olmasa belki de yazamazdı.
Çünkü Jenny öğrenmeye, düşünsel serüvenlere
hevesliydi, edebiyata tutkundu, devamlı okur, kocası için özetler çıkarır,
yazıları düzeltir, kopyalar, matbaalarla pazarlık eder, yayınlatırdı.
Marks’ın ve
düşüncesinin diğer filozoflardan farkı, dünyayı sadece yorumlamak değil, onu değiştirmek için var gücüyle
çalışmaktır.
Marks; filozof,
politikekonomist, komünizmin kuramsal kurucususu, devrimci, sosyolog,
teorisyen, büyük eylemci, örgütleyici,
siyaset bilimci, politik önder ve doktoralı bir bilim insanıdır.
Doktora tezi,” Demokritosçu ve Epikürcü Doğa Felsefesi
Arasındaki Farklar” dır.
Tepeden tırnağa bir
mücadelecidir.
Toplumsal gelişmenin
yasalarını keşfetmiştir.
Kapitalizmi en kapsamlı
ve derin biçimde analiz etmiştir.
“…Toplumların tarihi,
sınıf savaşımlarının tarihidir.”
Düşünceleri dünya işçi
hareketine yön vermiş ve vermeye devam etmektedir.
Ekim Devrimi
düşüncelerinin hayata geçtiğinin kanıtı olmuştur.
Marksizm, politik ve
akademik çevrelerde en çok tartışılan konuların başında gelmektedir.
Yaşamında baş Dostu Engels’tir.
1843-44’te, Engels,
çalışma alanlarını işçi sınıfı ve iktisat konularına yoğunlaştırmasını ister
Marks’tan..
Tarihsel
Materyalizm görüşünü oluşturur.
İnsanların bilincini
onların toplumsal varlığı belirler..
Tarihi üretim
ilişkilerine bağlı olarak ele alır.
Marks’ta, felsefesinde
ve Kapital’de hem kuram hem pratik(praksis) iç içedir. Düşünce ve eylem
birliktedir.
İnsan
Hakkında..
Felsefesinin temeli,
insanın doğası ve toplum içindeki yeridir. İnsan doğasının değişmezliğini
reddeder. İnsan doğasıyla fizyolojik ihtiyaçları kast etmez. İnsanın toplum
içinde yarattığı hareket ve davranış biçimini kasteder.
Bunu da “tarihsel
süreç” ve “doğa” kavramlarını birlikte ele alarak inceler.
Sosyal koşulların
davranışı belirlemesi, doğanın belirleyiciliğinden öncedir.
İnsan doğasının
varlığını reddetmez, değişmezliğini reddeder.
Yabancılaşma kuramı
bunun üzerinedir.
İnsanın bir doğası
vardır, ama bu sistemlere göre değişken olabilir.
Elbette fizyolojik
gereksinimler sabittir, ama insanın toplum içindeki hareket ve davranışları
kapitalizmde farklı, sosyalizmde farklı olacaktır.
Tarih
Anlayışı
Tarihsel materyalizm
kuramına göre, toplum üretim ilişkilerine göre belirlenir. İlkel avcı ve
toplayıcılıktan, kölelik, feodalizm ve kapitalizm gibi aşamalar geçirilmiştir.
Tarih, sınıf
mücadelelerinin tarihidir.
Marksizmin
Kaynakları
İngiliz politikiktisadı,
Fransız sosyalizmi ve
Alman klasik
felsefesidir.
Engels ile birlikte
önce felsefeyle ilgileniyorlar, giderek siyasal süreçlerle, daha ileri yıllarda
ise iktisada yoğunlaşmışlardır.
Tüm alanlardaki
yöntemleri; diyalektik ve tarihsel materyalist yöntem..
Kapital isimli eserinde
hem iktisat vardır hem de bir yöntem söz konusudur.
Marksizm ne tek başına
felsefe, ne siyaset teorisi, ne de politik bir iktisat düşüncesidir, o bunlara
indirgenemeyecek bir toplumsal ve siyasal bütünlüğe sahiptir.
Bu akımı derinlemesine
öğrenmek ve bir yöntem olarak yaşamımıza ve mücadelemize uygulayabilmek için,
yukarıda belirttiğimiz kaynakları hakkında mutlaka kapsamlı bilgi sahibi
olmalıyız.
Elbette burada sözü
edilen “kapsamlı bilgi” bu yazının çerçevesine sığmaz, gelecek yazılarımızda
konuyu derinleştireceğiz.
Sanayi devrimi niçin
önce İngiltere’de oldu, kapitalizm orada daha önce geliştiği için, İngiltere’de
feodal toplumun ekonomik yapısı kıta Avrupa’sından daha önce çözüldü
vekapitalist toplum yapısının öğeleri serbest kaldılar.
Dolayısıyla İngiliz
politikiktisadı Marksist akımın temel kaynaklarından biri olmuştur, çünkü orada
burjuvazi ve işçi sınıfının olgunlaşması daha öncedir.
Bir diğer faktör
İngiltere açısından denizler ötesi kaynakların yağmalanmasıyla sağlanan servet
sermaye birikimine dönüşmüştür.
Kapitalizmin
gelişmesinde yağma ve talan çok pay sahibidir.
Marksizm bu kaynakları
şiddetle eleştirerek aşmıştır, yeni bir yöntem ve yapı olarak oluşturulmuştur.
Elbette bir bilimdir,
tüm sosyal olguyu, bütün yönleriyle ve derinliğine açıklayan bir bilim,
bütünlüğü içinde sosyoloji, antropoloji, iktisat, psikoloji, tarih ve felsefe
geniş yer tutar.
Kendi kendine
yeterliliği olan en kapsamlı bilim..
Tarihte ilk kez Marx ve
Engels,kitlelerin gerçek kurtuluşunun, üretici güçlerin gelişme düzeyine bağlı
olduğunu açıkladılar.
İki yüz bin yıldır
insanlık tarihinin derin anlamı nedir?
İnsanlığın doğayla
yürüttüğü mücadeleyi kazanma, kendi kaderini kontrol etme ve böylece özgürleşme
yolunda verdiği savaşımdır.
Marksizm tek bir bilim
dalına indirgenemez dedik, örneğin psikolojiye, ama onun içinde çok temel
psikolojik boyutlar vardır, mesela; insanların psikolojisini ve davranışlarını
değiştirmek için öncelikle onlarınj yaşam biçimlerini değiştirmek zorunludur.
Çünkü sosyal(toplumsal)
varlık bilinci belirler.
Tüm dünya bir avuç dev
tekelin egemenliğindedir.
Kapitalizm insan
ilişkilerini ters yüz eder, çarpıtır, insanı eşyalaştırır, kendine, özüne
yabancılaştırmıştır, potansiyellerin ortaya çıkmasına engel olur, insanı
sürekli huzursuz, mutsuz kılar..
Das
Kapital kanımca akıl yürütme ve anlatım gücünün en üst
düzeydeki örneğidir.
Yöntem materyalisttir, çünkü varlıktan bilince
gider, diyalektiktir; çünkü, doğaya
ve topluma, evrimleri içinde ve evrimin kendisine de, karşıt güçlerin devamlı
mücadelesi olarak bakar.
Niçin
herkes Kapital’i okumalı ve kavramalı?
Çünkü kapitalist
toplumun gerçek bilgisi oradadır da ondan..
Peki, çıkış nerede?
Çıkış üretim
araçlarının toplumsallaşmasındadır.
Bu da yeni bir toplum, yeni bir insan ve anlayış demektir.
Yararlanılan
Kaynak; Karl Marx,
Kapital, Birinci Cilt, Üçüncü Baskı, Çeviren; Alaattin Bilgi, Sol
Yayınları, 1978
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder