20 Ekim 2021

MEB’de Yaşanan Bu ‘Aşk’ Bitmez

 

MEB’de Yaşanan Bu ‘Aşk’ Bitmez

Atalay Girgin*

Yaşayanlar bilir ki her aşk özeldir. Her aşk bir başka güzeldir. Ve her aşkın kendi rengi vardır. Ne anlatılabilen ne de tanımlanabilen…

Lakin MEB’de yaşanan bunlara benzemez. Geçmişten bu yana rant ve koltuk çetelerinin cirit attığı Milli Eğitim Bakanlığında ‘aşk’ bir başka yaşanır. Hele de koltuk rantla, rant da koltuk ve kadrolaşmayla taçlanırsa…

Her ne kadar birileri, arada sırada, işler kendi istedikleri gibi gelişmediğinde “MEB taşra teşkilatını çeteler yönetiyor” diye bağırırken; o taşra teşkilatlarını atayan MEB merkez teşkilatı olmasına rağmen, ona toz kondurmasa ve ağızlarını açıp tek kelam etmeseler de… Oysa bu işlerde asıl mahir olanlar merkez teşkilatında, yani suyun başında oturan, işin ehli bazı çemişlerdir.

Bilinmelidir ki MEB’de eğer ucunda rant yoksa, maddi ve manevi haz ayrıcalıkları sağlamayacaksa koltuk da eğitim de değersizdir. Hatta külfettir. Eğer koltuk ve kadrolaşma ranta eriştiriyorsa, ‘aşk’, yıllar geçtikçe değerlenen şarap misali, her şeye rağmen yeniden yeniden küllerinden doğarcasına tazelenir.

Kadrolaşma ise bambaşka bir hikâyedir. Ve yeri geldiğinde yazılması gereken başka bir yazının konusudur. Şimdilik bunu bir kenara alıp şu bitmeyen ve sürekli tazelenen ‘aşk’a dönelim.

MEB’de Bitmeyen ‘Aşk’

MEB’in taşrasından merkezine, merkezinden taşrasına dek, yaşanan ihale yolsuzlukları ve akçeli işlerdeki usulsüzlüklerin çoğu vaka-i adliyelik bile değildir. Bunların bir kısmına, savcılıkların “Soruşturma İzni” talebine rağmen, “Soruşturma izni verilmemesi”ne denilir. Ve bir ‘bakan’ imzasıyla soruşturma izni verilmez. Hele de merkez teşkilatındaysa… Bir kısmı ise adet sünnet yerini bulsun türü soruşturmalarla geçiştirilir. Göstermelik disiplin cezalarıyla kapatılr.

Taşradakiler ise eğer iyice ayyuka çıkar, basının ve TBMM’nin gündemine düşerse ve emniyetin teknik ve fiziki takip talebine savcılıklar da izin verirse operasyon aşamasına dek erişebilir. Aksi halde onlar da MEB’in kendi içinde zamanın mührünü yemeye ya da göstermelik soruşturmalarla unutulmaya terk edilir. Gün gelir de birileri anımsayıp çatlak ses olarak ortaya çıktığında da 657’nin “zaman aşımı” maddesi yetişir imdada… O da yetmezse, bir “münferit”tir sözünü içeren rapor yazmak yeter olanı biteni aklayıp paklamaya…

Dolayısıyla bunlar sözünü ettiğim bitmeyen ‘aşk’ın yanında küçük de olsa riskler içeriyor. İdealist bir memur, bir savcı ya da emniyet yetkilisi çıkıp adım adım, emek emek organize edilen işleri berhava edebiliyor. Sonra işin yoksa ayıkla pirincin taşını… Araya birilerini sokup savcılıkların “organize suç” diye nitelediği işleri, mahir hâkim bulup bireysel suça çevirtebilmek için uğraş dur artık. Hoş onu da bulmak çok zor olmuyor ya bu devirde…

Bu ‘Aşk’ Çöpsüz Üzüm

Yukarıda anlatılanların yanında, sözünü ettiğimiz ‘aşk’ çöpsüz üzüm. İlişkinin taraflarından, yani muhtemel damat ve gelinlerden ne resmi nikâh isteniyor ne de imam ya da muta nikâhı… Ortada herhangi bir nikâh olmadığı için hülle de gerekmiyor bu ‘aşk’ın yenilenmesi için…

İlişkide neyin, nerede, nasıl yaşandığı da neler olup bittiği ve sonuçları da bilinmiyor. Hatta muhtemel gelinler ya da damatların kimler olduğu bile… Her şey özel… Her şey gizli… TBMM’den sorulduğunda bile ser verip sır vermiyor malum ‘bakan’lar… Yalnızca bakıyorlar. Sanki yaşanan her şey ‘devlet sırrı’ kapsamında…

Sayıştay’ın her yıl yaptığı ve yayınladığı, “Milli Eğitim Bakanlığı Sayıştay Düzenlilik Denetim Rapor’ları sayesinde fark edilen bu ‘aşk’ın bir tek motivasyon kaynağı var:   AB (Avrupa Birliği) ve uluslararası kuruluşlardan sağlanan kaynaklar… Yani çoğu Avrupa Birliğinden olmak üzere, bazı uluslar arası kuruluşlardan çocukların eğitimi için proje kapsamında hibe edilen dövizler…

Herkesçe malum olabileceği gibi, bu dövizlerin çok büyük bir miktarı da Euro cinsinden… Geçtiğimiz günlerde “MEB’de Euro Aşkı1 başlıklı yazıyla gündem getirdiğimiz bu sorunu, Sayıştay, geçmiş yıllarda defalarca tespit etmesine ve raporlarında yazmasına rağmen, sonuç değişmiyor. Yani huylu huyundan vazgeçmiyor.

Nedendir bilinmez, ‘Bakan’ından ‘bakan’ yardımcısına, hatta Teftiş Kuruluna dek de hiçbir MEB yetkilisi bu konuda herhangi bir şey yapmıyor. MEB bürokrasisinde birileri de bildiğini okumaya devam ediyor. Anlaşılan odur ki AB’de Euro tükenmediği ve bunların bir kısmını hibe olarak göndermeye devam ettiği sürece MEB’de bu ‘aşk’ bitmeyecek.

MEB’de Bitmeyen ‘Aşk’ Meclis Gündeminde

Geçmiş yıllarda olduğu gibi, “Milli Eğitim Bakanlığı 2020 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu”nda bir kez daha tespit edilen, MEB bürokrasisindeki bu Euro ‘aşk’ı, yine TBMM gündemine taşındı.

CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, TBMM Başkanlığına verdiği “yazılı soru önergesi”yle, Milli Eğitim ‘Bakan’ı Mahmut Özer’e, hem 2019 hem de 2020 yılı Sayıştay Raporlarında yer alan yüz milyonlarca Euro kaynağın akıbetini sordu.

“Soru Önergesi”nde,  öncelikle Sayıştay Raporunda yer alan “Bakanlıkta bütçeyle verilen ödenekler dışında, Bakanlık merkez ve taşra birimlerinde Avrupa Birliği ve uluslararası kuruluşlardan sağlanan kaynaklarla yürütülen projeler olduğu gibi, yerel kaynaklı projeler de bulunmaktadır. Bakanlık merkez birimlerinde dış kaynaklarla yürütülen yıllara sari projelerin toplam bütçe büyüklüğü yaklaşık 1.280.000.000 avro olup, 2020 yılı için yapılan toplam harcama tutarı ise yaklaşık 190.000.000 avrodur.” tespitini aktaran Yıldırım Kaya, ardı sıra yine Sayıştay’ın neredeyse her yıl bıkmadan yinelediği “Ayrıca Bakanlık bütçesi ile ilişkilendirilmeksizin bankalarda açılan özel hesaplarda yönetilen, çeşitli kaynaklardan elde edilen gelirler ile bu gelirlerden yapılan harcamalar bulunmaktadır. Bu hesapların sayısına, türlerine ve büyüklüklerine ilişkin veri bulunmamaktadır.” sözlerine yer verdi.

Sonra da “Milli Eğitim Bakanlığı 2020 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu’na göre Milli Eğitim Bakanlığının hesaplarında olması gereken 1.090.000.000 avronun akıbeti bilinmemektedir.” diyen Kaya, “Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı 2019 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu’nda da1.150.000.000 avrodan510.000.000 avro harcama gerçekleştirilmiş, 640.000.000 avronun akıbeti tespit edilememiştir” dedi.

MEB’in 1 Milyar 90 Milyon Eurosu Nerede?

Bu açıklamaların peşinden de Milli Eğitim ‘Bakan’ı Mahmut Özer’in yazılı olarak yanıtlaması istemiyle şu soruları yöneltti:

1.   Milli Eğitim Bakanlığı 2020 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu’na göre Avrupa Birliği ve uluslararası kuruluşlardan sağlanan ve Milli Eğitim Bakanlığı hesaplarında bulunması gereken 1.090.000.000 avro nerededir?

2.   Milli Eğitim Bakanlığı 2019 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu’na göre Avrupa Birliği ve uluslararası kuruluşlardan sağlanan ve Milli Eğitim Bakanlığı hesaplarında bulunması gereken 640.000.000 avro nerededir?

3.   Milli Eğitim Bakanlığı 2020 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu’na göre, özel hesaplarda bulunan 1.090.000.000 avro kimin/kimlerin özel hesabındadır?

4.   Milli Eğitim Bakanlığı 2019 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu’na göre, özel hesaplarda bulunan 640.000.000 avro kimin/kimlerin özel hesabındadır?

5.   İlgili hesaplarda bulunan paranın muhasebe kaydı nasıl yapılmaktadır?

6.   İlgili hesapların ayrıntılı harcama dökümü nasıldır? 

Söz Sırası Mahmut Özer'de

Geçtiğimiz yıl CHP Adana Milletvekili Orhan Sümer’in TBMM Başkanlığı aracılığıyla MEB ‘Bakan’ı Ziya Selçuk’a yönelttiği, lakin nerede olduğu bir türlü bulunup da söylenmeyen “MEB’in 640 Milyon Euro’su Nerede?2 sorusundan sonra şimdi merak edilen şudur: 

Kirli işler yapan harama bulaşan haramzadelerle çalışmayacağız” dediği söylenen Mahmut Özer bu sorulara ne yanıt verecek? Doğru mu söyleyecek? Yoksa “Gavur parası ganimettir. Gavurdan gelen paranın akıbeti sizi mi gerdi?” dercesine, selefinin yaptığı gibi dağlara taşlara kabilinden yanıtlarla sorunun üzerini mi örtecek? 

Bekleyip göreceğiz efendim… Lakin, yukarıda söylediğimi bir kez daha yinelemekte yarar var: AB’de Euro bitmedikçe MEB bürokrasisinde bu ‘aşk bitmez.


* Ankara Üniversitesi, DTCF Felsefe Bölümü mezunu ve “Arzu Okulu”, “Aşk Mavidir Öğretmenim”,  Öğretmen Düzenin Duvarındaki Tuğla”, “Edebiyat Nedir Ki…”, “Allah dedi Üstad-ı Azam” kitaplarının yazarı. Felsefenin Işığında / Felsefece; http://atalaygirgin.blogspot.com

 

1MEB’de Euro Aşkı” başlıklı yazı: https://www.gercekgundem.com/yazarlar/atalay-girgin/3643/mebde-euro-aski

2MEB’in 640 Milyon Eurosu Nerede?” başlıklı yazı:  https://www.gercekgundem.com/yazarlar/atalay-girgin/2747/mebin-640-milyon-eurosu-nerede

Hiç yorum yok: