06 Temmuz 2021

Adnan Oktarcılar’a Eğitimde “Turnike” İzninin Belgesi!

 

Adnan Oktarcılar’a Eğitimde “Turnike” İzninin Belgesi!

Atalay Girgin*

Mine Kırıkkanat’ın, Cumhuriyet Gazetesi’nde yayımlanan “Kucaktan kucağa Milli Eğitim1” başlıklı yazısı ve o yazıda yer alan görseller birçok bilgi ve ilişkiyi ifşa etmenin yanı sıra, yeni sorulara da neden oldu.

Konuştuğum kişilerden en çok duyduğum söz ve sorular şunlardı: “Doğa Bilimleri Derneği” adı altında, okullarda binlerce konferans veren Adnan Oktarcılar’a bu izni kimler verdi? MEB’e bağlı resmi ve özel okullarda bu etkinlikleri yapabilmek için mutlaka resmi ve yazılı onay gerekir. Bu onayı verenler kimlerdi? Bunun belgesi yok muydu?

Belgesi Var

Elbette bunun belgesi vardı. Hem de iki tane… Bunlardan aşağıda söz edeceğim.

Ancak bu belgelerden öncesi de vardı. Adnan Oktar ve müritlerine Milli Eğitime bağlı okulların kapısının ardına kadar açılması çok daha öncelere dayanır. Geçmişi BAV’a, yani Bilim Araştırma Vakfı’na uzanır.

Daha o yıllarda BAV aracılığıyla eğitimde “Turnike”ler kurulmasının kapılarını açan bazı üst düzey MEB bürokratları, Adnan Oktarcılar’ı çok sevmiş olmalılar ki bu sevgilerini “Doğa Bilimleri Derneği” kurulduktan sonra da sürdürdüler.

Adnan Oktar ve müritlerini öyle sevdiler ki öğretmenlerin adres bilgilerini bile bunlarla paylaşmaktan sakınmadılar. Ve bir süre sonra bazı öğretmenlerin adreslerine, o ünlü ve devasa “Yaratılış Atlası” gelmeye başladı. Bunlardan biri de bendim.

Beni Daha Önce Keşfetmişlerdi

O ana kadar adresimi ve hangi okulda çalıştığımı bilmiyor olsalar da beni, ismen daha önce keşfetmişlerdi. Radikal Gazetesi’nin “Tartışı-yorum” bölümünde yayınlanan “Darwin Evrim kuramıyla hangi Tanrı anlayışını yıkıyor?2” başlıklı yazım hemen ilgilerini çekmişti.

Yaklaşık bir hafta sonra, “Atalay Girgin Yanılıyor: ….3” başlığıyla, sözüm ona benim yazımı eleştiren ve bir an önce “Darwinizmin sahte etkisinden kurtulma”m tavsiyesiyle biten bir yazı yayınladılar. Ardı sıra bu yazıyı İngilizce’ye çevirip “Atalay Girgin is mistaken: …..4” diyerek yurtdışında hitap ettikleri kesimlerin de okumasına sundular.

Ancak ciddiye alınabilecek bir yanı olmadığı için bu yazıya yanıt vermedim elbette. Çünkü daha ilk paragrafın ikinci cümlesinde benim söylediklerimi çarpıtarak işe başlamışlardı. Bilimsel bilgileri bile çarpıtmaktan kaçınmayanlar için benim söylediklerimi çarpıtmakta ne mahzur olabilirdi ki…

İşte bu olaydan, aylar sonra “Yaratılış Atlası” adresime ulaştı. Yalnızca benim değil, aynı okulda çalıştığım ve tanıdığım başka öğretmenlerin adreslerine de… Ne diyeyim ki bazı mahir ve hizmette sınır tanımayan MEB bürokratları, “Turnike”cilere hizmette sınır tanımıyordu. Peki; öğretmenlerin adreslerini kimler vermişti bunlara?

Muhtemelen, bunlara eğitimde “turnike” ve okullarda “evrim karşıtı” propaganda yapmaları için onay verenlerdi öğretmenlerin bilgilerini ve adreslerini aktaranlar. Peki; MEB’de, “Doğa Bilimleri Derneği”nin faaliyetlerine onay verenler kimlerdi?

İşte Onay Verenlerden İkisi

BAV, yani Bilim Araştırma Vakfı’nın Adnan Oktar’la ilişkisinin kamuoyundaki olumsuz etkisinden sıyrılmak kaygısıyla, 2008 yılında Doğa Bilimleri Derneği’ni kurmuşlardı. Bunda da başarılı olmuşlardı. Kısa zamanda Hürriyet, Cumhuriyet, vb gibi büyük gazetelerin sayfalarında “Doğa Bilimleri Derneği” haberleri boy göstermeye başlamıştı.

MEB’deki faaliyet alanlarını resmi ve özel tüm okullara yaymakta ise hiç zorlanmamışlardı. Geçmiş yıllarda kurdukları üst düzey ilişkilerle resmi ve özel okullar hem propaganda hem de “av” sahasına dönüşmüştü.

Talepleri hiç zorlanmadan, hatta sorup sorgulamaya, araştırıp incelemeye takılmadan onaylanıyordu. AKP hükümetinin Milli Eğitim Bakanlığı bürokratları, BAV’a olduğu gibi, Doğa Bilimleri Derneği ve onun başkanı Altuğ Revnak Eti’ye her türlü kolaylığı gösteriyorlardı. Çünkü dinsel temelli ve saplantılı ideolojik kabuller anlamında aynı hamurdan yoğrulmuşlardı.

2008 yılından itibaren özelde “Doğa Bilimleri Derneği”nin, genelde Adnan Oktarcılar’ın, resmi ve özel okulları propaganda ve “av”lanma sahasına dönüştürmelerine izin veren birçok bakan ve bürokrat gelip geçmişti. Elimde bunlardan ikisi var şimdilik.

Birincisi Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı dönemine ilişkin.  7 Temmuz 2015 tarihini taşıyan bu izin belgesinin altında YEĞİTEK Genel Müdürü Dinçer Ateş’in imzası var.

İkincisi ise İsmet Yılmaz’ın Milli Eğitim Bakanlığı döneminde. 2 Eylül 2016 tarihli bu onay belgesi ise YEĞİTEK Genel Müdürü Bilal Tırnakçı imzalı.

Doğa Bilimleri Derneği adına yazılan bir talep dilekçesinde yer alan “Genel Müdürlüğünüzden alınan resmi izinlerle her yıl beşyüze yakın okulda sunulmuş olup, 2008 yılından bugüne kadar verilmiş olan ücretsiz konferansların sayısı altı bini geçmiştir” ifadesi, tüm onayların dönemin bakanları adına ve YEĞİTEK genel müdürleri tarafından verildiğini ortaya koymaktadır.

İlişki Finali Ziya Selçuk

Adnan Oktarcılar ve onların Doğa Bilimleri Derneği Başkanı Altuğ Revnak Eti’nin ilişkisi yalnızca geçmiş MEB Bakanları ve bazı üst düzey bürokratlarıyla sınırlı değildir.

Kendilerine operasyon yapılmadan önceki son halkalardan biri Ziya Selçuk’tur. Aralarında, Altuğ Revnak Eti’nin “Abi” dediğini beyan edebileceği kadar yakın bir ilişki vardır. Bu ilişkinin de geçmişi Ziya Selçuk’un bakanlığı öncesine uzanmaktadır.

Altuğ Revnak Eti’nin Ziya Selçuk’la birlikte çekilmiş fotoğraflar eşliğinde paylaştığı, “Vexrobotik, Bilişim Garajı, Maya Koleji Türk usulü işbirliğine geçti” mesajından dört ay sonra meyvelerinden birini veriyor. Ve Doğa Bilimleri Derneği Maya Koleji’nde öğrencilerle buluşuyor.

Elbette yalnızca Maya Koleji’nden ibaret değil her şey… Daha neler var neler… Sırası ve yeri geldikçe onları da paylaşmayı sürdüreceğiz efendim.



* Ankara Üniversitesi, DTCF Felsefe Bölümü mezunu ve “Arzu Okulu”, “Aşk Mavidir Öğretmenim”,  Öğretmen Düzenin Duvarındaki Tuğla”, “Edebiyat Nedir Ki…”, “Allah dedi Üstad-ı Azam” kitaplarının yazarı. Felsefenin Işığında / Felsefece; http://atalaygirgin.blogspot.com 

2 “Darwin Evrim kuramıyla hangi Tanrı anlayışını yıkıyor?” başlıklı yazı: https://atalaygirgin.blogspot.com/2009/02/darwin-evrim-kuramyla-hangi-tanr.html

Hiç yorum yok: