Yeryüzünün “En Güzel Ve Üretken”
Aşkı; MARX VE JENNY
Halit Suiçmez
“Aşk, düşünsel,
duygusal, bedensel boyutuyla, öznenin özne/nesnesini bütünsel anlamda fethetme
ve onun tarafından fethedilme isteğine dayanan bir ilişkidir…” (Atalay Girgin,
Edebiyat Nedir Ki, s; 159)
“…bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! ..” (Adnan Yücel)
Marx ve eşi Jenny arasındaki sevgi ve aşk bağı birçok bakımdan önemlidir, örnektir.
Hem çok güzeldir, hem de olağanüstü üretkendir.
Aileleri birbirlerini epeyce eskiden beri tanımaktadırlar.
Marx’ın babası hukuk danışmanıdır.
Jenny’nin babası da Prusya hükümetinin Trier danışmanı.
İki aile arasında uzun süredir arkadaşlık ilişkileri vardır. Karl
çocukluğunda Jenny’lerin evine gider, onu izler, gözlerdi.
Marx’ın ablası Jenny’nin en yakın arkadaşıdır. Jenny’nin kardeşi
de Marx’ın sınıf arkadaşıdır. Jenny Marx’tan 4 yaş büyüktür.
Karl lise son sınıfta, 17 yaşında, Jenny ise 21 yaşındadır.
1835 yılında, 17 yaşında iken Karl liseyi bitirmiş ve Jenny’lerin
evinde hem Jenny’nin kardeşi hem de Marx için bir mezuniyet töreni yapılır.
Karl Marx liseyi bitirip üniversiteye gideceği günlerde Jenny’ yi
artık çocukluğundan kalma eski bir dost gibi, abla gibi, anne gibi, ulaşılmaz
biri olarak görmüyordu.
Karl ve Jenny doğada yürüyorlar. Lise bitmiş. Üniversiteye gidecek.