Gustave Flaubert etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Gustave Flaubert etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Ekim 2021

Duygusal Eğitim Üzerine

 

Duygusal Eğitim Üzerine

Halit Suiçmez

“…İradesini kullanarak, hukuki ya da ahlaki değerlendirmeye konu eylemi yapanlar, yalnızca insanlardır.” (Atalay Girgin, Aşk Mavidir Öğretmenim)

“…İnsan kendi yaşamını ya da tanımını kendi kararlarıyla verecektir…” Jean-Paul Sartre

“Her insan herkes karşısında her şeyden sorumludur.(Dostoyevski)

 

Biz, birey ve toplum olarak nasıl bir “duygusal eğitim”den geçiyoruz?

Ailede, okulda, hayatta gördüğümüz eğitimler içinde “duygusal eğitim”in payı, içeriği, önemi nedir?

Sağlıklı bir iletişimin olmazlarından biri değil midir?

Türkçe Sözlük’te duygu; “ duygularla algılama, his, belirli nesne, olay ya da bireylerin insanın iç dünyasında uyandırdığı izlenim, hiçbir belirti yokken birşeyin olacağını sezme, önsezi” şeklinde tanımlanmıştır.(Dil Derneği, Öğrenciler İçin Türkçe Sözlük, Tudem Kültür, Ekim 2004, s,213)

Eğitim ise yine aynı kaynakta; “kişiyi yeteneklerini geliştirecek ve yaşama etkin biçimde katılmasını sağlayacak bilgi ve becerilerle donatmayı amaçlayan etkinliklerin tümü…” olarak tanımlanmıştır.

Duygusal Eğitim nedir, önemi nereden gelir, kişinin gücünü, potansiyellerini keşfetmesini ve onu toplumsal iyilik-güzellik doğrultusunda geliştirip kullanmasını sağlayan bir “duygusal eğitim” nasıl sağlanabilir, diğer eğitimler ile ilişkisi ve bütünselliği nerededir?

Tüm bu soruların yanıtlarını araştırmak için nelerden katkı alabiliriz?

Elbette bilim, sanat ve toplumsal-bireysel yaşamdan..

Yollardan biri klasikleri okumaktır.

Klasikler elbette insanın “duygularını” eğitir, empati kurdurur.

Gustave Flaubert’in(1821-1880,Fransa) Duygusal Eğitim romanına da değinerek bu konuda bir yazı deneyebiliriz: