Eğitim Bir Sen etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Eğitim Bir Sen etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Ekim 2022

Eğitim Sendikaları Nereden Nereye?

 

Öğretmen ve Eğitim Sendikaları Nereden Nereye?

Atalay Girgin*

Günümüz ‘eğitim’ ve ‘öğretmen’ sendikalarının kuruluş sürecinden bu yana geçen yakın geçmişini dikkate almak bile üzeri örtülen bir dizi gerçekliği, yadsınan hakikatleri, ısrarla söylenen ve sürdürülen yalanları gözler önüne serer.

Bunlardan biri, eğitim, siyaset ve öğretmenler ilişkisidir. Bir diğeri ise şu an var olan ‘sendika’ların ve ‘üye’lerinin, başlangıçtaki sendikalar ve üyelerle (bireyler olarak aynı kişiler olmamalarından söz etmiyorum) nitelik, duyarlılık, örgütlenme ve toplumsal sorumluluk bilinci; öğretmen özerkliğinin değerini bilme ve gereğini yapma düzeyi, vb açılardan aynı olmadıklarıdır.

Malumdur ki her şey değişiyor. Değişen her şeyle birlikte, şeylerin hakikati de değişiyor. Bu değişim ve değişen her şeye eğitim, ‘öğretmen’ ve bu alanda kurulup varlığını devam ettiren sendikalar da dâhildir.

Bugünü Anlamak İçin Biraz Tarih

Bugün, bir yandan “ÖMK ve Kariyer Basamakları Sınavı”yla cebelleşen; diğer yandan “GEÇİNEMİYORUZ” diyerek, sesini ‘sendika’cı(k)lara ve malum yetkili/yetkisiz iktidar cenahına duyurmaya çalışan; bunları yaparken de eğitimin, öğretmenlerin ve sorunlarının siyasetle ilgili olmadığı yanılsamasını yaşayan ve söyleyen memur ‘öğretmen’ kitlesinin hali pür melalini de anlamak için, yakın geçmişi kısaca anımsamak ve anımsatmak gerek.

27 Eylül 2022

DOMUZBAĞI DEPREMİ

 

         ‘Domuzbağı Depremi’

Atalay Girgin*

Yakın geçmişi bilenler ve daha hafızalarından silinmemiş olanlar için “domuzbağı” kavramı tanıdıktır. Bu kavram, 1990’lı yılların “mezar evleri”ni ve bu evlerde “domuzbağı” ile öldürülen insanları anımsatır. Ve o dönemin kanlı ve İslamcı örgütü Hizbullah’ı çağrıştırır elbette.

Peki; “2000’li yıllarda yasal alana geçerek”, genel başkanı Saray katında Recep Tayyip Erdoğan tarafından huzurda ağırlanan ve hüsnü kabul gören, AKP’yle ilişkileri de iyi olan “HÜDA-PAR’ı kurduğu” söylenen Hizbullah ortadan kalkmadı mı?

Lafzi söylemlere inanırsanız, yukarıdaki sorunun cevabı “Evet”tir. Ama gerçekleşen bazı olaylara bakar ve yazılanları değerlendirirseniz yanıt “Hayır”dır. Kendini fesh ederek yasal alana geçtiği ve “HÜDA-PAR” olarak yasal siyasal faaliyete yöneldiği söylenen Hizbullahçılar, yazılanlara göre, “Kendilerine ‘Şeyh Said Teyyareleri’ adını vererek Kobani olaylarında sahneye çıktı”.

Anlaşılan oydu ki Hizbullah ve Hizbullahçılar, açıklamaların aksine hem yasadışı silahlı örgütlenmesini koruyor ve sürdürüyordu, hem de HÜDA-PAR ve adına “sivil toplum örgütü” denilen bazı yapılar üzerinden farklı alanlarda faaliyetlerine devam ediyordu. Bu alanlardan biri de eğitim, okullar ve eğitim sendikalarıydı.