MEB’de Taciz ve Tecavüz Soruları
Atalay Girgin*
Yeni eğitim öğretim yılının başlaması ve okulların açılmasının peşi sıra, yine basının ve sosyal medyanın gündemine, öğretmen ve özellikle de idareci kaynaklı cinsel taciz ve istismar haberleri düşmektedir. Haberlere konu olan bu olaylar ve failleri eğitim ve öğretmen camiasına duyulan güveni sarsmaktadır.
Kökeni geçmiş yıllardaki özensiz ve liyakatsız
yönetici atamalarına kadar giden ve bu atamalarla birlikte iyice ayyuka çıkan,
öğrenci ve öğretmenlere yönelik cinsel taciz ve istismar olaylarına karşı
acilen ve şeffaf bir biçimde önlemler alınması gerekmektedir.
Bu amaçla hiçbir gerekçenin ardına
sığınmaksızın, geçmiş yıllardan itibaren, öğrenci ve öğretmenlere dönük gerçekleşen
cinsel taciz ve istismar dosyaları yeniden açılmalı, atama aşamasından
başlayarak, bu konuda dahli ve sorumluluğu olan, görevi kötüye kullanan,
failleri korumak ve kollamak için yalan söyleyen kişi ve kişiler hakkında adli
ve idari işlemler yapılmalıdır.
Buradan hareketle, Milli Eğitim ‘Bakan’ı Mahmut Özer aşağıdaki soruları bir an önce yanıtlamalı ve Teftiş Kurulunu harekete geçirmelidir.
1- 1- 2010-2011
eğitim öğretim yılından günümüze dek, MEB’de cinsel taciz eylemleri sübuta
erdiği halde okul müdürlüğü ve idareciliğine, dahası il ve ilçe milli eğitim
müdürlüğü yöneticiliğine atanan herhangi bir kişi var mıdır? Sakın ola "Yoktur" demeyin!
2- 2- Cinsel
taciz ve istismar eylemleri sübuta ermesine, hatta bazıları adli olarak da
cezalandırılmasına rağmen, okul
müdürlüğüne, idareciliğe, il ve ilçe milli eğitim müdürlüğü yöneticiliğine
(müdür ya da şube müdürü olarak) atananların sayısı kaçtır? Sakın ola ki baştan savma bir sayı söylemeyin!
3- 3- Cinsel
taciz ve istismar eylemleri sübuta erdiği halde okul, il ve ilçe müdürlüğüne ve
yöneticiliğine atananlardan kaçı hala görevlerini sürdürmektedir? Sakın ola bu soruya "Hayır" yanıtı vermeyin!
4- 4- Cinsel
taciz ve istismar eylemleri sübuta erdiği halde okul, il ve ilçe müdürlüğüne ve
yöneticiliğine atananlardan kaçı, hangi nedenlerle görevlerinden alınmıştır?
Bunların içinde, geçmişte gerçekleşen ve “subuta eren” cinsel taciz eylemlerine
rağmen, yine öğrencilere ya da öğretmenlere cinsel taciz ve istismarda
bulunduğu için görevinden alınanlar var mıdır? Bunların sayısı kaçtır? Bunlar
hakkında hangi idari ve adli işlemler yapılmıştır?
5- 5- Söz
konusu, sübuta eren eylemlerine rağmen bu kişileri yöneticiliğe atayanlar başta
olmak üzere, bunları korumak için yalan söyleyen, bunlara göz yumarak görevini
kötüye kullanan öğretmen ve idareciler hakkında hangi işlemler yapılmıştır?
Bunlar cezalandırılmış mıdır? Yoksa taltif edilip kariyer basamaklarını
çıkmaları mı sağlanmıştır?
6- 6- Cinsel taciz ve istismar eylemleri sübuta erdiği halde okul, il ve ilçe yöneticiliğine atanan ve hala görevini sürdürenler hakkında ne yapmayı düşünüyorsunuz? Yeni cinsel taciz, tecavüz ve istismar eylemleri sübuta erene ya da bu eylemleri açığa çıkana dek görevde kalmalarına göz mü yumacaksınız? Yoksa hemen görevden el mi çektireceksiniz?
* Ankara Üniversitesi, DTCF Felsefe Bölümü mezunu ve “Arzu Okulu”, “Aşk Mavidir Öğretmenim”, “Öğretmen Düzenin Duvarındaki Tuğla”, “Edebiyat Nedir Ki…”, “Allah dedi Üstad-ı Azam” kitaplarının yazarı. Felsefenin Işığında / Felsefece; http://atalaygirgin.blogspot.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder