Marmaris
ve Muğla MEM’de Garip Bir Soruşturma Öyküsü
Atalay
Girgin*
Sakın kanmayın “Öykü” dediğime…
Bu
soruşturmaya konu olan ve cinsel taciz iddialarını da içeren olayla birlikte,
soruşturma sürecinde ve dışında dile getirilenler; bu olaya karışan kişiler ile
bunlar arasında geçmişten günümüze yaşanan ve bilinen ilişkiler ağı dikkate
alındığında, aslında bu bir roman olur.
Hele
de mekân Marmaris’se… Ve konu da en azından görünüşte eğitim ve öğretmenlerse…
Eğitim
ve Marmaris demişken de yaklaşık 18-19 yıldır Marmaris İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü
koltuğunda oturmayı başaran ve neredeyse eğitimde olup biten her şeyden sorumlu
ve bilgi sahibi olan, Züleyha Aldoğan’dan söz etmemek olmaz.
Keza
onun Kenan Evren’le valsten Marmaris Ensar Vakfı Mütevelli Heyeti üyeliğine
uzanan yolculuğundan da…
20 yaş altı genç kızlara düşkünlüğü Wikileaks belgelerine girecek kadar ayyuka çıkan ünlü bir siyasetçiyle yakınlığından da1… Bir okul müdürünün Marmaris’e girişine yasak koyduracak kadar ilgili ve yetkili makam sahipleri üzerinde etkiye sahip oluşundan ve daha ötesinden söz etmemek de…
Hatta
mezuniyet gecesinde bir grup öğrenciyle tekneye binip “mehtap turu” niyetine denize
açılan, cinselliğe düşkün ve okulda bile porno filmler izleyişi soruşturmalarla
kanıtlı bir müdürden ve saz arkadaşlarından da… Keza limana dönüşte, aynı gece
kurşunlanan aynı tekneden ve o teknede neler yaşandığından söz etmemek de
olmaz.
Akıbeti
belirsiz ya da bir biçimde tamamlanıp kapatılan soruşturma dosyalarından ve bu
dosyaların müfettişlerinden de…
Elbette
Marmaris ve eğitim deyince, Muğla İl Milli Eğitim’in ünlü müdürü Pervin Töre’yi
unutmak da olmaz. Keza İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Serap Aksel ve
diğerlerini de…
Dahası
kambersiz düğün olacak değil ya… Bu işlerin ve ilişkiler ağının Ankara’ya ve
Milli Eğitim Bakanlığı’na uzanmadığını düşünmek de olmaz. Peki; kadını erkeğiyle, acaba orada kimler var
dersiniz?!
Hal
buyken bundan âlâ roman konusu mu olur? Bir düşünün: Yer Marmaris… Olayların
mekânı… Turizm şehri… Marmaris’in hareketli ve dilsiz geceleri… Geceleri öğrencilerle
çıkılan denizde mehtap turları… Düşkün idareciler ve onlara emanet edilmiş
öğrenciler… 20 yaş altı genç kızlara zafiyetiyle ünlü bir politikacı… Darbeci
bir general ve eski cumhurbaşkanı… Onlarla yakınlığı sır olmayan ve başka bir
ile atanmasına rağmen yerinden bile kıpırdamayan ve her daim koltuğunu koruyan
bir kadın…
Elbette
bir romanda bu kişilerin gerçek adlarıyla yer almayacağını belirtmeye gerek
yok! Hatta asıl kahramanın kim olduğunu ve olması gerektiğini de… Olayları ve
kimin kiminle nerede ne yaptığını da…Bundan ötesi sizin hayal dünyanıza
emanettir efendim.
Çünkü
konumuz bir roman değil, şimdilik. Görünüşte basit bir soruşturma… “Basit”
olması önemsiz olduğu anlamına gelmiyor elbette. O halde bu girizgâhın peşi
sıra sizleri daha fazla meraklandırmadan kısa bir giriş yapalım ve ardı sıra
sıralayalım sorularımızı...
Hemen
belirteyim: Olay bir gezi… Bir okul gezisi… Altı üstü bir okul gezisi deyip
geçmeyin! Bazen küçücük bir gezi, her şeyin başlangıcı olmasa da geçmişten
günümüze yaşanmış olan bir dizi olayın ve onlara bağlı hakikatlerin, bir çorap
söküğü misali ortaya çıkmasına ya da yeniden anımsanıp iğneden ipliğe sorgulanmasına
neden olur.
Öyle
şeyler yaşanır ki ilçenin en yetkili mülki amiri olan Marmaris Kaymakamı’nın
sözü ve kararı bile hükümsüz kalır. Tıpkı bu olayda olduğu gibi…
Peki;
cinsel taciz iddialarını da içeren bu soruşturma sürecinde Marmaris Kaymakamı
Ertuğ Şevket Aksoy’un sözünü ve kararını hükümsüz kılanlar ve gereğini
yapmayanlar kimlerdir?
Kaymakam
Aksoy’un, İlçe Milli Eğitim Müdürü Züleyha Aldoğan’a bildirdiği kararı neden ve
hangi ilişkiler sonucu uygulanmamıştır?
Bu
karar nedir? Neden verilmiştir? Bu kararı uygulamamakla kimler kimleri korumaya
çalışmıştır? Bunun soruşturma sürecine etkileri neler olmuştur? Soruşturma
sürecinde neler yaşanmıştır? Muğla İl Milli Eğitim Müdürlüğü, sanki yangından
mal kaçırırcasına, neden, “İddialar sübuta ermemiştir” açıklaması yapmıştır?
Bu
soruların ve bunlara eşlik edecek yenilerinin yanıtları gelecek yazıda efendim…
Çünkü şu ana kadar okuduklarınız kelimenin gerçek anlamında bir girizgâhtır.
* Ankara Üniversitesi, DTCF Felsefe Bölümü mezunu ve “Arzu Okulu”, “Aşk Mavidir Öğretmenim”, “Öğretmen Düzenin Duvarındaki Tuğla”, “Edebiyat Nedir Ki…”, “Allah dedi Üstad-ı Azam” kitaplarının yazarı. Felsefenin Işığında / Felsefece; http://atalaygirgin.blogspot.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder