Ha
Ziya Ha Mahmut! Burası MEB’dir Eğitim Teferruattır
Atalay
Girgin*
Velisinden öğrencisine, hatta öğretmenine dek herkes bilmelidir ki “MEB’de neler oluyor?” sorusu gereksizdir. Özellikle 19 yıldır bu sorunun yanıtı bellidir. Eğitimde oynanan ve kamuoyuna servis edilen mostralık oyunlar bir yana, rant ve koltuk kavgası, MEB içinde sahnelenen oyunların asli unsurudur.
Ziya
Selçuk’un affedilip Mahmut Özer’in ya da başka birinin koltuğa oturtulması olup
bitenlerin niteliğini değiştirmiyor. Oyun kaldığı yerden, hatta ara vermeksizin
devam ediyor.
Sendikalar
bile kuyruklarına basılmadığı, kendi kadrolarına fazlaca dokunulmadığı ve denge
gözetildiği sürece bu oyuna karşı seslerini çıkarmıyor. “Sendikalar bile”
derken, elbette tümünden söz etmiyorum. Adlarını bile anmaya gerek yok. Yalnızca
bu rant ve koltuk kavgasının kamberi olanları kastediyorum.
Bunlar
öylesine işbirlikçi ve yancıdır ki MEB’e eğitim için hibe edilmiş yüz milyonlarca
euronun bulunamadığı Sayıştay Raporlarında belirtildiğinde bile hiç oralı
olmazlar. Kendi uhdelerinde bulunan kadrolara ve koltuklara helal gelmediği
sürece MEB’in tamamı malum rant ve koltuk çetelerince iç edilse bile “gık”larını
çıkarmazlar.
Eğitimden ve Niteliğinden Söz Eden
Yok!
Kendi
istedikleri olmadığında ya da bazı yerlerde dağıtılan kadrolar, yapılan
ihaleler kendi onayladıkları birilerine verilmediğinde ise “MEB’in taşra
teşkilatı çetelerin elinde”, “MEB’in taşra teşkilatını çeteler yönetiyor” türü
açıklamalarla hemen sahne alırlar. Kuyruklarına basılmış kediler misali
ciyaklamaya başlarlar.
Ama bir kez bile, o taşra teşkilatlarını da atayanın MEB merkez teşkilatı olduğundan ve buradaki rant ve koltuk çetelerinden söz etmezler. Acaba neden? Kamberliğin ve yancılığın adabı ya da şanından mı? Yoksa tahmin edilse de bilinmeyen ve söylenmeyen başka nedenlerden dolayı mı?