MEB ve TBMM’ye Cinsel Taciz ve Tecavüz Soruları
Atalay Girgin*
Aşağıda yazılanlar yalnızca birer iddia, yalnızca birer soru değildir. Aynı zamanda çağrıdır. Sorumluluk sahibi olan, çocuklar için kaygı duyan, başta veli ve öğretmenler olmak üzere herkes için bir çağrı…
Yeni eğitim öğretim yılının başlaması ve
okulların açılmasının peşi sıra, yine basının ve sosyal medyanın gündemine,
öğretmen ve özellikle de idareci kaynaklı cinsel taciz ve istismar haberleri
düşmektedir. Haberlere konu olan bu olaylar ve failleri eğitim ve öğretmen
camiasına duyulan güveni sarsmaktadır.
Kökeni geçmiş yıllardaki özensiz ve liyakatsız
yönetici atamalarına kadar giden ve hâlâ devam eden bu atamalarla birlikte
iyice ayyuka çıkan, öğrenci ve öğretmenlere yönelik cinsel taciz ve istismar
olaylarına karşı acilen ve şeffaf bir biçimde önlemler alınması gerekmektedir.
Bu amaçla hiçbir gerekçenin ardına
sığınmaksızın, geçmiş yıllardan itibaren, öğrenci ve öğretmenlere dönük
gerçekleşen cinsel taciz ve istismar dosyaları yeniden açılmalıdır.
Atama aşamasından başlayarak, bu konuda dahli
ve sorumluluğu olan, görevi kötüye kullanan, failleri korumak ve kollamak için
yalan söyleyen kişi ve kişiler (bunlar genellikle idareci ya da onlara yakın
öğretmenlerdir) hakkında adli ve idari işlemler yapılmalıdır.
Cinsel taciz, tecavüz ve istismar
dosyalarındaki failler, onların bu fiillerini örtmek için soruşturma
ifadelerinde yalan söyleyenler, 657’ye 125’in “zaman aşımı” maddesinin ardına
saklanarak koruma altına alınmamalıdır.
Buradan hareketle, Milli Eğitim ‘Bakan’ı Mahmut Özer aşağıdaki soruları bir an önce yanıtlamalı ve Teftiş Kurulunu harekete geçirmelidir.