Milli
Eğitimin ‘Küçük Çekmeceli’ Ayfer’i
Atalay
Girgin*
“Tüyü bitmemiş yetimin hakkını kimseye yedirmeyeceğiz” diyerek gelmişlerdi. Ama ne “tüyü bitmemiş yetim hakkı” bıraktılar, ne hakkı yenmemiş tüyü biten bir yetim, ne de ipoteğe verilmemiş bir gelecek. Ana rahmine düşen bir cenini bile daha doğmadan borçlu hale getirdiler.
Öyle
bir güruhtular ki güruhun küçük ya da büyük bir köşe başı tutan, adının önüne herhangi
bir sıfat ya da statü kondurulan ve bir koltuğa oturtulan her elemanı ranta
ulaşmak için her yolu deniyor, herkesi ve her şeyi kullanıyordu. Elbette kullanırken
kullanılmak da Allah’ın takdiriydi! Ne
de olsa ranta erişmek için her yol mubahtı. Bu işin içinde kullanmak da vardı,
kendini kullandırmak da… Ve vermeden
almak da Allah’a bile mahsus değildi. Onlar da Allah’a bile mahsus olmayan şeyi
sıfatı, statüsü ve makamı uygun olan efendi belledikleri kullardan
esirgemiyorlardı.
Büyükbaşlar,
Tevfik Fikret’in deyişiyle “aksırıncaya tıksırıncaya dek” yeseler de yiyip
tüketemeyecekleri kadar büyük ve çok götürürken, küçükbaşlar daha azıyla
yetinip şükretmek durumundaydılar. Akmasa da damlıyordu ya… Sonunda damlaya
damlaya göl olurdu nasıl olsa…
Ahh…
Arada sırada da olsa yakalanmasalar daha güzel olacaktı ya… Lakin olmuyordu
işte! Ya bir telefon kamerasına yakalanıyordu “gök görmedik”liğin sonu ya da
bir halden anlamazın şikâyetine! Tripotsa apayrı bir hikâyeydi.
Peki; yakalanıyorlardı da ne oluyordu?
****
İşte
bu soruyla birlikte, yukarıdaki genel açıklama ve sözleri bir yana bırakıp, özele,
başlıktaki konuya dönebiliriz artık. Yani ya ‘çekmecesi büyük’ olsaydı
dedirten, Milli Eğitimin ‘küçük çekmeceli’ Ayfer’ine…
****
Orhan Erdem ve EBS ‘Ayrıntısı’!
Milli
Eğitimin ‘küçük çekmeceli” Ayfer’i, son yıllarda MEB’de yolsuzluk ya da
usulsüzlük olayına adı karışanların birçoğu gibi, elbette Eğitim Bir Senli… Ve Milli
Eğitim Bakanlığı’nın “Küçükçekmece Belediye Anaokulu” adlı kurumunun müdürü…
Tam adı da Ayfer Şahinalp…
Ayfer
Şahinalp, EBSli olmanın yanı sıra AKP Konya Milletvekili Orhan Erdem’le oldukça
yakın… Öyle yakın ve geçmiş yıllardan beri tanışıyor olmalılar ki kendi
ifadesiyle, Orhan Erdem’le “eğitim ile
ilgili istişarelerde bulun”uyor. Ona “yeni dönemde uygulayacağı” “projelerden
bahse”diyor ve “her zaman olduğu gibi tam desteklerini aldık…” diyor.
Hem
EBS üyesi hem de AKP Milletvekili Orhan Erdem’in desteğine sahip olan Ayfer
Şahinalp 2017 Eylül’ünde MEB’in Küçükçekmece Belediye Anaokulu’na müdür olarak
atanıyor. Atanmasının üzerinden yaklaşık üç ay bile geçmeden de ‘küçük
çekmecesi’ni hızla doldurup taşıracak ‘icraat’larına başlıyor.
‘Çekmece
küçük’ olunca ve çabucak dolmaya başlayınca da bu durum birilerinin dikkatini
çekiyor ve önce şikâyet konusu oluyor, sonra da inceleme soruşturma konusu… Ve
Ayfer paçayı kaptırıyor! Elbette bir “Mütalaa” sözüyle nefesleninceye dek…
“Soruşturma Raporu”na Göre
Milli
Eğitim Bakanlığı müfettişlerinin hazırladığı “İnceleme/Soruşturma Raporu”na
göre, 2017/2018 Eğitim Öğretim yılı başında müdürlük koltuğuna oturtulan Ayfer
Şahinalp, daha bir yılını bile doldurmadan, çiçeği burnunda bir müdürken, 2017 Aralık
ayından itibaren anaokulu çocuklarının her biri için para toplamaya girişiyor,
velilerden. Ama “çocuk kulübü” aidatları dışında ve “her bir ders” için “Elden”…
“Her
bir ders” derken belirtelim: Küçükçekmece Belediye Anaokulu’nda, “Çocuk Kulübü
Etkinlikleri kapsamında çocuklara İngilizce dil eğitimi, satranç, halk
oyunları, dans ve jimnastik dersleri” veriliyor. Ve bu dersler için “Çocuk
Kulübü” aidat ücreti toplanıyor. Ancak Ayfer Şahinalp bu “aidat”larla
yetinmiyor. Ve “Elden” para talep ediyor ve alıyor.
Ayfer
Şahinalp tarafından, 2017/2018 Eğitim Öğretim yılının Aralık ayından itibaren, ilk
aylarda “elden” toplanan bu paralar “her bir ders” için “30 ila 50” lira
arasındayken, sonraki aylarda, doğrudan “50” liraya dönüşüyor. 2018/2019
yılında Ekimden Mayısa kadar yine “her bir ders” için her ay “60”ar liraya çıkıyor.
2019/2020 eğitim öğretim yılında ise Ekimden Şubata kadar “70”er lira
toplandığı tespit edilebiliyor.
Toplandığı
tespit edilen bu paralardan 2019/2020 Eğitim Öğretim yılının ilk beş ayındaki
miktarının “123,415,76 TL” olduğu belirtilirken, 2017/2018 ve 2018/2019 Eğitim
Öğretim yıllarında toplandığı bilinen paranın ne kadar olduğu ise tespit
edilemiyor. Peki; Ayfer Şahinalp’ın topladığı bu paralar nerede?
“Uhdesinde”…
Göreve
başladığının ilk aylarından itibaren “Elden” para toplamaya başlayan Ayfer
Şahinalp, topladığı bu paraları, ne “okul aile birliği banka hesabına
yatır”ıyor, ne “okul aile birliği gelir gider defterine” işliyor, ne de
“Türkiye’de Eğitimin Finansmanı ve Eğitim Harcamaları Bilgi Yönetim Sistemine
(TEFBİS)”… Anlaşılabileceği gibi ‘küçük çekmecesi’ne atıyor.
Müfettişler
de bunu tespit ediyor ve Ayfer Şahinalp’in ‘küçük çekmecesi”ne attıklarından
belirleyip hesaplayabildikleri kadarını raporlarına geçiriyorlar. Ve bu
paraların Ayfer Şahinalp’in “uhdesinde” olduğunu ve bu konudaki iddianın da
“sübuta erdiği”ni yazıyorlar.
Elbette,
müfettişler yalnızca bunu yazmakla kalmıyorlar. Ve ayan beyan, anaokulu
çocuklarının bile sırtından “zimmetine”, pardon “uhdesine” para geçiren Ayfer
Şahinalp için diyorlar ki 1- “Disiplin Yönünden: “aylıktan kesme” ile
cezalandırılmasına; 2- “Adli Yönden: TCK’nın “Görevi Kötüye Kullanma” ara
başlığı altında zikredilen 257. Maddesi kapsamına girdiğinden 4483 sayılı
Kanunun 5. Maddesi gereğince (…) Küçükçekmece Kaymakamlığına bildirilmesine;
Suç duyurusu raporunun Küçükçekmece Kaymakamlığına tevdi edilmesine; 3- İdari
Yönden; (…) yöneticilik görevinin üzerinden alınması ve Milli Eğitim
Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumlarına Yönetici Seçme ve Görevlendirme
Yönetmeliğinin 38. Maddesi gereği durumuna uygun ihtiyaç bulunan eğitim
kurumlarına öğretmen olarak atanmasına”; 4- “Mali Yönden: 2019/2020 Eğitim
Öğretim yılının Ekim, Kasım, Aralık, Ocak ve Şubat aylarında branş ders ücreti
adı altında velilerden elden alınan ve Ayfer Şahinalp’e teslim edilen toplam
123,415,76 TL’nin faizi ile birlikte tahsil edilmesine”.
Peki;
müfettişler böyle diyor da ne oluyor?
Bu
sonuç raporuna ve getirilen tekliflere göre, Ayfer Şahinalp’in hem
yargılanıyor, hem yöneticilik görevinin üzerinden alınmış, hem de bir okulda
öğretmenlik yapıyor olması gerekiyor. Dahası hesaplanıp tespit edilemeyen kısmı
hariç, “uhdesinde” olduğu “sübuta eren” paraları da ödemiş olması…
Ancak
süreç hiç de böyle işlemiyor. Çünkü Ayfer Şahinalp hala müdürlüğe devam ediyor.
Sakın “Nasıl olur?” demeyin! Burası Türkiye ve hele de Milli Eğitim
Bakanlığı’ysa neler olur neler…
Bir “Mütalaa” Sözü Yeter
2022
Şubatının ilk günlerinde yazdığı yazıyla, “Soruşturma Raporunda getirilen
disiplin teklifi ve mali teklif işleme alınmış”tır ve “idari teklifin
uygulanması Kaymakamlığımızca uygun görülmektedir” diyen Küçükçekmece Kaymakamı
Turan Bedirhanoğlu, artık ne olduysa, neler yaşandıysa, hangi saikler devreye
girdiyse, kısa bir süre sonra karar değiştiriyor.
Karar
değiştirinceye dek geçen sürede birileri kendisini aradı mı? Ayfer Şahinalp dâhil
birileri kendisini ziyaret etti mi? İddialar muhtelif olsa da işin bu tarafı
bilinmiyor, biz de sorularla yetiniyoruz şimdilik.
Ve
sonuçta Turhan Bedirhanoğlu, ilk yazıdan yaklaşık bir ay sonra “uygun” ifadesi
taşıyan yeni bir yazı gönderiyor İstanbul Valiliğine… Bu geçen sürede karar
değiştirmesine neden olacak neler yaşanıp yaşanmadığı, tahminden ve iddialardan
öte bilinemese de, Bedirhanoğlu, “Ancak” diyor yeni yazıda, “Ayfer Şahinalp
hakkındaki adli yönden getirilen teklif ile ilgili sürecin devam ettiği göz
önüne alınarak, (daha önce) uygunluğu belirtilen idari teklifin adli sürecin
sonrasında uygulanması Kaymakamlığımızca uygun mütalaa edilmektedir.”
Ne MEB ‘Bakan’ı Ne Levent Yazıcı
Velhasıl
kısa sürede uhdesine geçirdiği paralarla ‘küçük çekmecesi’ni dolduran Ayfer
Şahinalp’in müdürlüğü, Küçükçekmece Kaymakamı Turan Bedirhanoğlu’nun “uygun
mütalaa”sıyla hala sürüyor.
İstanbul
Valiliği ve İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve onun Müdürü Levent Yazıcı ise
itiraz bile etmiyor ya da edemiyor bu “mütalaa”ya...
Göreve
atanıp koltuğa oturtuluşunun ardından “Kirli işler yapan ve harama bulaşan
haramzadelerle yollarımızı ayıracağız” dediği iddia edilen Milli Eğitimin
‘Bakan’ı Mahmut Özer ise bu olup bitenleri bilmiyor ve duymuyor galiba...?
Kapsama alanı dışında ve iptal mi?
Yoksa
MEB’in ‘Bakan’ı, “Kirli işler yapan ve harama bulaşanlarla yollarımızı
ayrıcağız” dememişti de tam aksine “Kirli işler yapan ve harama bulaşan
haramzadeler rahat olsun! Biz onlarla yeni hedeflere koşacağız” mı demişti
acaba?
Soruları da yazıyı da daha fazla uzatmaya gerek yok elbette! Burası MEB’tir ve ucunda rant yoksa eğitim bile teferruattır. Yanıtlar ve sözler ise zatı şahanelerinin icazet mührünü taşımadığı sürece hükümsüzdür.
* Ankara
Üniversitesi, DTCF Felsefe Bölümü mezunu ve “Arzu Okulu”, “Aşk Mavidir Öğretmenim”, “Öğretmen
Düzenin Duvarındaki Tuğla”, “Edebiyat Nedir Ki…”, “Allah dedi Üstad-ı Azam” kitaplarının yazarı. Güncel ve Düşünsel; http://atalaygirgin.blogspot.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder