Dersimiz
Domuzbağı Soruşturmasında Müfettişler Neden Geri Çağrıldı?
Atalay
Girgin*
Hatırlayacaksınız. Geçtiğimiz günlerde “Dersimiz Domuzbağı Soruşturması1” başlıklı bir yazı kaleme almıştık.
İşte,
yaklaşık bir aydır bu soruşturmayı yürüten MEB Teftiş Kurulu müfettişleri
Çarşamba günü öğleden sonra Diyarbakır’dan ayrıldı. Hatta bunu “Apar topar
ayrılmak zorunda kaldılar” biçiminde ifade etmek bile mümkün. Çünkü arkalarında
bir dizi yeni soruya neden olan olay ve rivayetleri de bıraktılar. (Bunları
aşağıda aktaracağım.)
Peki;
neden? Özel olarak “Dersimiz Domuzbağı Soruşturması”nı yürüten bu müfettiş
grubu, neden şehirden ayrılmak zorunda kaldı? Soruşturmayı bitirdikleri, yani
görevi tamamladıkları için mi ayrıldılar? Yoksa, daha yukarıdan birilerinin
tasarrufu nedeniyle geri mi çağrıldılar?
Eğer
ayrılışlarının nedeni ikinci soruda saklıysa, yani birilerinin tasarrufu
sonucu, hem de soruşturma daha tamamlanmamışken geri çağrılmışlar ya da
soruşturmadan çekilmeleri sağlanmışsa, bunun nedeni nedir? Bunun doğrudan ya da
dolaylı sorumluları kimlerdir? Acaba bu tasarruf, MEB Teftiş Kurulu dışındaki
hangi kişi ve kuruluşların devreye girmesi sonucu gerçekleştirilmiştir?
Örneğin;
Teftiş Kurulu dışından birilerinin müdahalesi, devreye girmesi söz konusuysa,
bunların içinde Eğitim Bir Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ya da Eğitim
Politikaları Kurulu üyesi Ahmet Gündoğdu var mıdır? Yoksa bu tasarruf, yalnızca
ve tek başına Atıf Ala’nın kendi bireysel kararıyla mı gerçekleşmiştir?
Soruların yanıtlarını bir yana bırakıp şimdi biraz geriye dönelim. Ve özellikle de 13 Ocak Çarşamba gününe…
“Dersimiz Domuzbağı” ya da “Hizbullah”i
Kadrolaşma Soruşturması
Önce
kısa bir anımsama: İsmail Saymaz’ın Sözcü Gazetesi’nde yer alan “Dersimiz
Domuzbağı2” başlıklı yazısı bu soruşturmanın işaret
fişeğini yakmıştı. Keza bu köşede yayınlanan, “MEB ve Eğitime Atılan Domuzbağı3”nı da buna eklemek gerek.
Diyarbakır
İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Emniyet Müdürlüğü ve Valilik koridorlarında
yıllardır bilinmesine rağmen, neredeyse hiçbir şey yapılmayan; yerel kaynaklara
göreyse, hatta bilinçli bir biçimde önü açılan bu ‘Hizbullah’i kadrolaşma
iddiası ya da “Dersimiz Domuzbağı” sorunu, başta İsmail Saymaz’ın yazısıyla
Türkiye kamuoyunca bilinir hale geldi.
Eğitim
Bir Sen Genel Merkez yöneticilerinin ve Diyarbakır’daki yerel sendikacılarının “Dersimiz
domuzbağı” haberine karşı gösterdikleri tepkilere rağmen; sonunda, kamuoyunda
yankı bulan bu bilinirlik üzerine MEB Teftiş Kurulu harekete geçti ya da bir
biçimde hareket geçmek zorunda kaldı.
Ve
Aralık ayı ortalarında Diyarbakır’a Bakanlık’tan iki grup müfettiş
görevlendirdi. Bakanlık çevrelerinden alınan bilgilere göre, bunlardan, başında
Bakanlık Müfettişi M. İ.’nin bulunduğu grup asıl olarak “Dersimiz Domuzbağı” ya
da ‘Hizbullah’i kadrolaşma iddialarını soruşturmakla görevlendirilmişti.
Alınan
bilgilere göre, yaklaşık bir ayını doldurmak üzere olan soruşturma ilerleyip
derinleştikçe, hem soruşturulan kişiler hem de onlarla ilgili çevrelerde
huzursuzluk artmaya başladı. Bu huzursuzluğun baş gösterdiği çevrelerin başında da
Eğitim Bir Sen (EBS) Diyarbakır Şube yönetimi geliyordu. Çünkü söz konusu
kişilerin örgütlendikleri sendika EBS’ydi. Dolayısıyla bunun doğrudan muhatabı
da EBS Diyarbakır Şube Başkanı Ramazan Tekdemir’di.
Tekdemir’in
Talebi ve Tutanak İddiası
Bakanlık
çevrelerinden alınan ve yerel kaynaklarca da doğrulanan bilgilere göre;
soruşturmanın sonuna doğru yaklaşıldıkça, soruşturulanlar arasında iyice artan
huzursuzluk ve tedirginlik üzerine, EBS Şube Başkanı sıfatıyla Ramazan
Tekdemir, bir biçimde sürece, yani soruşturmaya müdahil olmak istedi.
Profesyonel
sendikacı olması hasebiyle soruşturma dışında bulunan Ramazan Tekdemir, bazılarına
göre müfettişlerle görüşmek ve aynı zamanda üyeleri arasında bulunan kişiler
lehine ifade vermek istiyordu. Bazılarına göreyse, soruşturma sırasında
müfettişlerin elde ettiği önemli bir belgeyi onlardan geri almak…
İddialardan
hangisi geçerli olursa olsun, sonunda EBS Diyarbakır Şube Başkanı Ramazan
Tekdemir, 13 Ocak Çarşamba sabahı saat 08.30-09.00 saatleri arasında müfettişlerin
konakladığı Diyarbakır Öğretmenevi’ne geldi. Ve görüşmek üzere bir odaya
alındı.
Lakin,
müfettişlerle görüşmesi uzun sürmedi. Görüşmeye başlamasının üzerinden 10-15
dakika bile geçmeden odadan dışarıya yüksek perdeden tartışma sesleri taşmaya
başladı. Ve ardı sıra da Ramazan Tekdemir dışarı çıktı. Birilerine göre bu “Başlamadan biten bir görüşme”ydi.
Tekdemir’in
odadan ayrılışından kısa bir süre sonra da iddialara göre, müfettişler bu olayı
bir tutanakla kayıt altına aldılar. Bu olaya ilişkin herhangi bir suç
duyurusunda bulunup bulunmadıklarına ilişkin bilgi edinilemese de akşam
saatlerine doğru Diyarbakır’dan ayrıldılar. Ve arkalarında bir dizi soru ve
rivayete neden olan bir olay ve ona ilişkin bir tutanakla…
Ve Geride Kalan Sorular
Şimdi
yanıtlanması gereken soru şudur: Bakanlık Müfettişi M. İ.’nin başında bulunduğu
ve ilgili kadrolaşmaya ilişkin iddiaları soruşturan müfettiş grubu neden Diyarbakır’dan
ayrıldı ya da ayrılmak zorunda kaldı? Soruşturma tamamlandığı için mi?
Diyarbakır’da görev yapma koşulları zorlaştığı ya da ortadan kalktığı için mi?
Yoksa yukarıdan, yani Ankara’dan birileri devreye girip bu soruşturmaya müdahil
oldukları için mi?
Son
birkaç soru: MEB Teftiş Kurulu Başkanlığı, Bakanlık Müfettişlerinin Diyarbakır’da
maruz kaldıkları olaya ve tuttukları tutanağa ilişkin herhangi bir işlem
başlatacak mı? Örneğin, bu olayın sorumlusu hakkında herhangi bir suç
duyurusunda bulunacak mı? Yoksa “Hadi büyütmeyin! Barışın koklaşın! Şu işi
kapatın!” mı diyecek?
Peki;
MEB merkez ve taşra teşkilatlarıyla el ele kol kola yürüyen “Dersimiz Domuzbağı”
ya da özelde Diyarbakır, genelde ise Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerindeki ‘Hizbullah’i
kadrolaşma iddialarına ilişkin soruşturmanın akıbeti ne olacak? Bu da mı kapatılacak? Yoksa "aç-kapa Artema" mı?
Var
mı yanıtı olan?
* Ankara
Üniversitesi, DTCF Felsefe Bölümü mezunu ve “Arzu Okulu”, “Aşk Mavidir Öğretmenim”, “Lağımpaşalı”, “Öğretmen Düzenin Duvarındaki Tuğla”, “Edebiyat Nedir Ki…”, “Allah dedi
Üstad-ı Azam” kitaplarının yazarı. Felsefenin
Işığında / Felsefece: http://atalaygirgin.blogspot.com
1 “Dersimiz Domuzbağı” Soruşturması,
başlıklı yazı: https://www.gercekgundem.com/yazarlar/atalay-girgin/2916/dersimiz-domuzbagi-sorusturmasi
2 İsmail Saymaz’ın
“Dersimiz Domuzbağı” başlıklı
yazısı: https://www.sozcu.com.tr/2020/yazarlar/ismail-saymaz/dersimiz-domuzbagi-6123120/
3 “MEB ve Eğitime Atılan Domuzbağı”
başlıklı yazı: https://www.gercekgundem.com/yazarlar/atalay-girgin/2759/meb-ve-egitime-atilan-domuzbagi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder