04 Nisan 2017

SESSİZ VE DERİN HESAPLAŞMA

Sessiz ve Derin Hesaplaşma!!!

Haymana Nuri Bektaş Anadolu Lisesi'nde erkek öğrencilere cinsel taciz ve istismar iddialarıyla başlayan idari ve adli soruşturma sürecinde, Okul Müdürü Selçuk Kurt'un hem açığa alınması hem de tutuklanması sonrasında ortalığın durulması beklenirken, şu anda tam tersi gelişmeler yaşanıyor. Ama bu kez açıktan değil; sessiz ve derinden belaltı vuruşlarla...

Bunların adlarını şimdilik yazmayacağım ama aşağıdaki satırları okuduğunuzda kim olduklarını hemencecik bilebileceğinizden emin olabilirsiniz. Peki; bunlar kim mi? Bunları iyi tanıyın! İşte yanıtı:

 Bunlar, birbirlerinin yüzlerine gülen, dilerinden "Allah, Kuran, Peygamber" sözü düşmeyen, her Cuma "Mübarek Cumalar" dileğinde bulunan, dahası bunu facebook sayfalarından ilan eden, her kandilde kandil mesajları paylaşmayı aksatmayan, Cuma namazlarında cemaate görünmeyi düstur belleyen, Refarandumda "EVET" denilmesi için de köy köy, cami cami dolaşan ve birbirlerinin ardından da her tür dolabı çeviren zerzavatlardır. 

Peki; cinsel taciz ve istismar iddiaları konusunda gıklarını çıkarmayan, hatta olay açığa çıktıktan sonra bile yalanlarla davalıyı korumaya çalışan bu kıravatlı çemişlere güvenilebilir mi? Bunların ağzından çıkan sözlere inanılabilir mi? Elbetteki yanıtı, koskocaman bir "HAYIR"dır bu sorunun. 

Çünkü, ahlaki değerlerin, bu zerzavatların ve önünde vecd içinde secde ettikleri efendilerinin iktidarında pula döndüğü, en tepeden en aşağıya dek yalana, dolana, ikiyüzlülük ve riyakarlık pisliğine battığı bir zamanda, bunların tümünün hesabı, küçücük çıkarlar uğruna öncelikle halkın gözünü boyamak ve onları kandırmaktır. Halkı kandırıp Referandumda "EVET" dedirterek, yalan, yolsuzluk, ikiyüzlülük üzerine kurulmuş iktidarlarında makamlarını garantiye almaktır.

Hal böyleyken, yapılması gereken öncelikli iş bu zerzavatları kendi yalanları, ikiyüzlülükleriyle birlikte ortalıktan silip süpürmek için "HAYIR" diyerek, "EVET" çukurunda boğmaktır. Elbette karar sizindir! Ancak, her "EVET" tercihinin çocuklarınızı cinsel taciz ve istismara karşı seslerini çıkarmayan bu kişilere bir kez daha teslim etmek anlamına geleceğini de unutmayın!

Gelelim başlıktaki "Sessiz ve Derin Hesaplaşma"ya... Hem de belaltı vuruşlarla yaşanan hesaplaşmaya...


Öncelikle ilgililerine duyurulur! Şimdi maddeler halinde yazacağım ve bir kısmı sorulardan oluşacak satırlarda her zeki gazetecinin gözünden kaçmayacak ve peşine  düşüldüğünde sarsıcı haberlere dönüşecek bilgiler vardır. Elbette sözüm, sahibinin sesi olan eline ya da ağzına tutuşturulanın peşinde koşarak kendini gazeteci diye pazarlamaya çalışan tetikçi, çorbacı zağarlar için değildir.

1-) 2017 Mart ayının son haftasında Haymana Nuri Bektaş Anadolu  Lisesi'nde yeni bir soruşturma başladı. İddialar ve soruşturma kapsamında sorulan bazı sorular, olayın gerçek olamayacağını düşündürecek kadar abartılı, ama bir o kadar da vahimdir. Örneğin, sorulardan biri, ".... ....... kişi okulda içki masası kurup içki içti mi?"dir. Bu sorunun hemen akla getireceği bir başka soru ise şudur: "...... ........" kişi tek başına masa kuramayacağına göre, eğer bir içki masası kurulduysa "bu masada başka kimler vardı?"dır. Şu kadarını söyleyeyim, kurulduğu iddia edilen içki masasında, benim olmadığım kesin.

Peki; geçmiş yıllarda yaşandığı iddia edilen olay ya da olaylarla ilgili olarak başlatılan bu soruşturmanın şikayetçisi kimdir? Bu şikayetçi kimin ya da kimlerin yönlendirmesiyle harekete geçmiştir? Bu şikayetçinin, Haymana İlçe Milli Eğitim çevrelerinden birileriyle doğrudan ya da dolaylı bir ilişkisi var mıdır? İddia edilen olayların gerçekleştiği söylenen zaman diliminde Haymana İlçe Milli Eğitim Müdürü olan Enver Yurtdaş, bu konuda acaba herhangi bir işlem yapmış mıdır? Eğer yapmadıysa, acaba nedeni nedir? Böyle bir olay olmadığı için mi, yoksa o sırada başka beklenti ve hesapları olduğu için mi? 

İddialara göre, bazı kadın öğretmenleri de kapsayabileceği söylenen bu soruşturmaya konu olan şikayet için, acaba neden cinsel taciz ve istismar iddialarıyla Selçuk Kurt'un tutuklanmasına dek beklenmiştir? Eğer olay gerçekse ve olayla ilgili iddialar doğruysa, bu şikayetin hem bugüne dek bekletilmesinin hem de cinsel taciz ve istismar iddilarının ayyuka çıkmasından sonra yapılmasının ardında acaba hangi derin hesaplar vardır?

2-) Buyurun! Haymana'da bir cinsel taciz ve cinsel saldırı iddiası daha... Ben sorularımı sorayım, siz işin taraflarını düşünün!

İşte sorular:
Haymana İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nde çalışan müdürlerden birinin makamı, bir kadın öğretmene cinsel taciz ve cinsel saldırıda bulunduğu gerekçesiyle basıldı mı?

Eğer basıldıysa, bir kadın öğretmene cinsel taciz ve cinsel saldırıda bulunan bu müdür kimdir? Haymana İlçe Milli Eğitim Müdürü olan Enver Yurtdaş, bu konuda adli ya da idari bir işlem yapmış mıdır? Eğer herhangi bir işlem yapmadıysa, olay gerçek olmadığı ve iddialar yalan olduğu için mi yapmamıştır? Yoksa yine işin içinde başka hesaplar olduğu için mi? 

Şimdilik yukarıdaki maddelere ilişkin bu kadar soru yeter! Bir başka konuya bir başka soruyla devam edelim!

3-) Referandumda "EVET" için koşturan İlçe Milli Eğitim Müdürlerinden biri, bir okul müdürünü, "Her etkinlikte İstiklal Marşı töreni yapmayın! İstiklal Marşı töreni yalnızca Cumhuriyet Bayramı ve 19 Mayıslarda yapılır" diyerek uyarmış mıdır? Bu ilçe milli eğitim müdürü kimdir? Yukarıdaki sözleri söyleme cesaretini, hangi makamlardan, kendisi gibi Refarandumda "EVET" diyen hangi etkili ve yetkili kişilerden almaktadır?

Bazı üyeleri muhbirleştirilmiş, rengi sarıdan da öteye geçip iyice solmuş olan bir sendikanın üyesi olan; öğretmen ve idarecilere karşı, eğitim camiası içinden ve dışından kişilerle sistemli bir mobing uygulayan, onları kamuoyunda hedef haline getiren, bu ilçe milli eğitim müdürü hakkında herhangi bir işlem yapılmış mıdır? Eğer yapılmadıysa nedeni, her şeyden bilgisi olduğu söylenen üst makamların bu olaydan haberdar olmaması mıdır? Yoksa kendilerinin de aynı biçimde düşündükleri için ve Referandumda "EVET" çıkarsa, "İstiklal Marşı"nı da yok saymayı düşündükleri için midir?

Hiç yorum yok: