Öğretmen
ve Eğitim Sendikaları Nereden Nereye?
Atalay
Girgin*
Günümüz ‘eğitim’ ve ‘öğretmen’ sendikalarının kuruluş sürecinden bu yana geçen yakın geçmişini dikkate almak bile üzeri örtülen bir dizi gerçekliği, yadsınan hakikatleri, ısrarla söylenen ve sürdürülen yalanları gözler önüne serer.
Bunlardan
biri, eğitim, siyaset ve öğretmenler ilişkisidir. Bir diğeri ise şu an var olan
‘sendika’ların ve ‘üye’lerinin, başlangıçtaki sendikalar ve üyelerle (bireyler
olarak aynı kişiler olmamalarından söz etmiyorum) nitelik, duyarlılık, örgütlenme
ve toplumsal sorumluluk bilinci; öğretmen özerkliğinin değerini bilme ve gereğini
yapma düzeyi, vb açılardan aynı olmadıklarıdır.
Malumdur
ki her şey değişiyor. Değişen her şeyle birlikte, şeylerin hakikati de
değişiyor. Bu değişim ve değişen her şeye eğitim, ‘öğretmen’ ve bu alanda
kurulup varlığını devam ettiren sendikalar da dâhildir.
Bugünü Anlamak İçin Biraz Tarih
Bugün, bir yandan “ÖMK ve Kariyer Basamakları Sınavı”yla cebelleşen; diğer yandan “GEÇİNEMİYORUZ” diyerek, sesini ‘sendika’cı(k)lara ve malum yetkili/yetkisiz iktidar cenahına duyurmaya çalışan; bunları yaparken de eğitimin, öğretmenlerin ve sorunlarının siyasetle ilgili olmadığı yanılsamasını yaşayan ve söyleyen memur ‘öğretmen’ kitlesinin hali pür melalini de anlamak için, yakın geçmişi kısaca anımsamak ve anımsatmak gerek.