Sabahattin Ali etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sabahattin Ali etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Şubat 2021

Öykücülüğümüz Üzerine

 

ÖYKÜCÜLÜĞÜMÜZ ÜZERİNE…

Halit Suiçmez


Bizim toplumda hikaye okumak ve yazmak mı, dinlemek mi daha yaygın?

Ne dersiniz?

Sanırım hikaye anlatmak daha çok ilgi çekiyor…

Konuşmayı şehvetle seven bir yanımız var galiba.

Dede Korkut Hikayelerine kadar iner geçmişimiz.

Son on yılda ise öykücülüğümüz pratik anlamda çok görünür oldu.

Bunun arkasındaki politik ve düşünsel ortam nedir?

Neyin öyküsü, nasıl yazılıyor?

1980 siyasal ve düşünsel anlamda kırılma noktasıdır. İlerici kesimler en büyük darbeyi


her anlamda bu yıllarda almıştır.

Toplumun geleceği hemen her alanda yeni liberal politikaların etkisine bırakıldı.

Edebiyat dünyası da aynı çizgiye dahil oldu.

1990’ ların başında Sovyetlerin Çözülüşü de etkili oldu, kültür-sanat ortamının çoraklaşmasında.

Edebiyat piyasa ile bütünleşti.

Romanlarda”karakterler” diyalogsuz, yenik, sevgisiz, bencil ve gizemci bir yapıdaydı.

Derinlik aranmayan, bunalımlı karakterler artmıştı kitaplarda.

Bu durum, “birey” i esas almak olarak yorumlansa da gerçeklikten uzaktı elbette.

Roman sanatı elbette Sanayi Devrimi ile doğmuş, Burjuvazinin devrimci olduğu dönemde gelişmiş ve “birey”in gelişmesine, feodal ilişkilerden özgürleşmesi anlamında katkı sağlamıştır.