Kapitalsiz Kapitalistler Kimlerdir?
Atalay
Girgin*
“Derya
içre olup da deryayı bilmeyen balıklar” misali yaşamayan herkes tarafından
biliniyor olsa gerek: Kendi içlerindeki çelişkilere, savaşa dek varan çıkar ve
egemenlik çekişmelerine, çatışmalarına, hegemonya mücadelelerine rağmen; hiyerarşik
yapılanması, uluslararası, hatta yıllar geçtikçe transnasyonel (uluslarüstü-ulusötesi)
bir niteliğe bürünen siyasi, askeri, ekonomik,
vb örgütlenmeleri, kurum ve kuruluşlarıyla kapitalizmin ve onun egemen sınıfı
burjuvazinin, yani her dinden, her soydan ve her boydan kapitalistin hüküm
sürdüğü bir Dünyada yaşıyoruz.
Ortaya
çıktığı günden beri, kapitalizm, ister tek tek ülkeler bazında olsun, isterse
dünyanın genelinde olsun, “evrensel bir çözücü”dür. Eşitsiz bileşik gelişimi
temelindeki işleyişiyle kendisinden önce var olan tüm ekonomik, sosyal,
siyasal, hukuki, kültürel, vb toplumsal yapıları kendi gelişimine ve egemen
sınıflarının ihtiyaçlarına bağlı olarak bazen hızlı, bazen tedrici biçimde kendisine
eklemleyerek böler, parçalar ve çözer. Elbette bu sürecin başat öznesi Dünya
kapitalizmin hiyerarşik yapılanmasının en tepesinde oturanlardır. Ve bunun yanı
sıra her ülkedeki yerli işbirlikçileri ile din, ulus ve etnik köken farkı
gözetmeksizin pastadan kendi paylarına düşen birkaç dilim ya da kırıntılar
uğruna onlar adına işgören hizmetkârlarıdır.