Hait Suiçmez etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Hait Suiçmez etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Temmuz 2022

TOLSTOY’U ANLAMAK

 

TOLSTOY’U ANLAMAK…

Dr. Halit Suiçmez(iktisatçı-yazar) 

Lev Tolstoy..1828-1910. 82 yıllık bir ömür..bir ömürde bir çok yoğun hayat..

Büyük romancılıktan, hıristiyan reformculuğuna, ahlakçı düşünürlükten, çarlık düzeni
eğitimi karşıtlığına ve köy çocuklarına okul açıp ilerici öğretim yöntemlerinin uygulayıcılığına, ruhsal bunalımların gel-gitlerinden mutlu aile ve yüksek gelir rahatlığına, soyluluk ve toprak sahipliğinden, basit köy yaşamına dönmeye..İsa’yı, hıristiyanlığı yeniden yorumlayış ve dinin güncelde çıkar uğruna “kullanılış” biçimlerine kadar derinlikli, incelikli, geniş ufuklu bakışlar..yazılar..

Yaşamının uzun bir döneminde “yaşamın anlamı” hep sorduğu ve sorguladığı bir konu olmuştur.

Dünyanın çok önemli bir coğrafyasında, çok önemli bir devlette, çok önemli bir yüzyılda yaşamış.. Büyük yer altı zenginliklerinin olduğu, tarihsel bir Çarlık ülkesinde ve bilimde, sanatta, siyasal planda büyük gelişme ve dönüşümlerin olduğu on dokuzuncu yüzyılda.

Bir deha. Edebiyat ve Sanat devi..

Elbette çelişkileri, açmazları, zaafları ve kabul edilemez düşünceleri olan çok ilginç bir kişilik..

Hepsini sırasıyla olmasa da bu yazı bütünlüğü içinde yazacağım.

Kırım savaşına katılması ve sonradan ordudan ayrılması..

İnsan anlayışı, üzerinde tez yazılabilecek nitelikte.

İnsanın bir doğal durumu olduğuna inanan Tolstoy, toplumun insanı bozabildiğini söyler.

Ve bu karşıtlığı Kazaklar adlı yapıtında büyük bir ustalıkla işler.

Tolstoy 1862’de Sonya ile evlenir. 15 yıl mutlu bir aile babasıdır, 13 çocuğu olur.

Başyapıtları sayılan Savaş ve Barış,(1865-1869) ile Anna Karenina(1875-1877)’yı yazar.

Savaş ve Barış, 1805-14 arasını kapsar, beş soylu ailenin öyküsü anlatılır, arka sahnelerde Rus toplumsal yaşamı verilir, Napolyon ordularıyla mücadeleler vardır, köylülerle soylular, askerlerle subaylar, Fransız İmparatoru ile Rus Çarı, kırsalla kentsel yaşam ve savaşlar gerçekçi biçimde anlatılır.

Betimlemeler gerçekçidir ama daha sonra yazdığı makalede ortaya koyduğu “tarih felsefesi ve tarihsel belirlemelerin önüne geçilemeyeceği” tezleri çok tartışmalıdır.