Entelektüel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Entelektüel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Ağustos 2022

"AYDIN" ÜZERİNE BİR DENEME

 

"AYDIN" ÜZERİNE BİR DENEME

Tarihsel ve Toplumsal Bir Yaklaşım 

Halit Suiçmez 

Edebiyat alanındaki kitaplarımızdan ilki olan,” Eski Dostlar, Deneme- Öykü Seçkileri” nde; “Aydın ve Entelektüel” adlı bir denememiz yer almıştı. 

O yazıda, “aydın” ve “entelektüel“i birbirinden ayırmış, “aydın”ı, … yanlışa, haksızlığa mutlaka tepki veren, tutum alan, adil, özgür ve güzel bir gelecek için ödünsüz savaşım veren … insan” diye tanımlamıştık. (Dr. Halit Suiçmez, Aydın ve Entelektüel, Eski Dostlar Deneme – Öykü Seçkileri, Brc Mtb., Mayıs-2005, Ankara, Ortak Kitap, syf. 76-77) 

Elbette her tepki vereni de Aydın sayamayız. 

Kavramı siyasal, felsefi, ekonomik- politik, psikolojik boyutlarıyla derinliğine ve genişliğine incelemek gerekir.

Bu ise, gelecek çalışma ve yazılarımızın konularından biri olacaktır. 

Aydın kim? Hangi Aydın? İşlevi ne, yazarlar aydın mıdır?.. gibi soruların yanıtlarına –bu yazıda bir parça yer versek de– geniş zamanda eğileceğiz. 

Aydınlar çok yerde, çok zaman suçlanmışlardır. Hapislere atılmış, özgürlükleri kısılmış, öldürülmüş, kısıtlanmış, sürgüne gönderilmiş, türlü işkenceler yapılmıştır. Gerçek Aydınlar her koşulda yılmadan mücadele etmişler, Büyük İnsanlık yürüyüşüne kalıcı izler ve katkılar bırakmışlardır. 

Kimdir Aydın? 

Aydın’ın kim olduğunu anlayabilmek için tarihsel ve toplumsal durumunu özetlemek gerekir; 

On yedinci yüzyılda Batı Avrupa’da Burjuvazi, dünya görüşü ve bir toplumsal sınıf olarak ortaya çıkar. O tarihe dek bilgiyi elinde tutan sınıf Ruhbanlardı. Kilise ekonomik, politik ve yönetsel güce sahipti. 

Okuma salt rahibin işiydi. Kilise, Hıristiyanlığın kutsal bekçisi ve temsilcisiydi. Din adamı, derebeyiyle – feodal bey ile köylü arasında bir aracıdır. 

Pratik bilgi uzmanları / sahipleri burjuvazinin gelişmesiyle ortaya çıkar. Dönemin Bilginleri mühendisler, matematikçiler, hukukçular, tıp insanları, yazarlar, düşünürlerdir.. Ticaretin gelişip yaygınlaşması, mühendislerin ve bilginlerin varlığını ve bu sürece katkılarını gerekli kılar. 

Bunlar birer sosyal sınıf olmadıkları gibi; seçkin bir kesim de değildir. Çünkü ticari kapitalizmle bütünleşmiş Merkantilizm ögeleridir.

İşte gelişen ticari ve daha sonra sanayi burjuvazisinin dünya görüşü, analitik yöntemler “Aydınlar” denilen bu kesimlerce oluşturulacaktır.