İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Ocak 2022

Sorunsuz Öğretmenler Sorunlu Öğrenciler!

 

Sorunsuz Öğretmenler Sorunlu Öğrenciler!

Atalay Girgin


Başlıkta, “sorunlu” sözcüğünü kullanmış olsam da onlar şöyle demişti: Problemli öğrenciler elensin!

Altı üstü üç sözcükten ibaretti. Söylemesi dile kolaydı. Üç sözcükten ibaret kısacık bir cümleyle hem sorunun nedenini hem de çözümünü ortaya koyuvermişlerdi. Hem de daha yarıyıl bile tamamlanmadan: Problemli öğrenciler elensin!

Ne de olsa ‘öğretmen’, hele de yasamadan yargı ve yürütmeye dek, eğitim dâhil olmak üzere, tüm toplumsal kurum ve kuruluşları yerle yeksan eylenmiş bir Cumhuriyetin ‘yeni öğretmen’i sıfatını taşımak maharet isterdi günümüzde. Hele hele böylesi bir düzenin efendilerinin ya da ikinci üçüncü dereceden çemişlerinin lûtfuna mazhar olup MEB’in “ulufe tarlası” olarak nitelenen proje okullarında yönetici koltuğuna oturtulmak ise daha da özel maharetler…

Anlaşılmıştı. Maharetleri ‘özel’di! Lakin kim problemliydi? Kim problemsiz? Bunun ölçüsü neydi? Kim ya da kimler belirleyecekti bunu? Peki; “problemli öğrenciler elensin” diyenler de dâhil olmak üzere, problemsiz insan var mıydı?

Şeytan’la Gerdeğe Girenler

Hele de toplumun büyük bir çoğunluğu ekonomik ve sosyal sorunlar altında yaşarken… Hele de insanın insanı sömürüsüne dayanan kapitalist sömürü düzeninin iki temel illeti olarak nitelenen işsizlik ve hayat pahalılığı her geçen gün artarken…

19 Aralık 2021

MEB’in “Ulufe Tarlası”nda Neler Oluyor?

 

MEB’in “Ulufe Tarlası”nda Neler Oluyor?

Atalay Girgin*

MEB’in ‘Ak Kitabı’nda Bunlar Yazmıyor1 başlıklı yazıda birilerinin “ulufe tarlası” olarak nitelediği proje okullarından birine değinmiştik.

Koskoca İstanbul’da müdürlük yapacak meslek lisesi öğretmeni bulunamadığından olsa gerek ki bir coğrafya öğretmeninin müdür koltuğuna oturtulduğu bu okul İstanbul Esenyurt’taydı. “Sander MTAL” diye anılsa da tam adı, “Aydoğan Öztiryaki TİM SANDER Dış Ticaret Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi” olan bu okulda ilginç olaylar oluyordu.

Bunları yazarken, işin, yerlerde sürünen eğitim-öğretim boyutunu dikkate bile almıyorum. Keza Milli Eğitim ‘Bakan’ı Mahmut Özer’in “Eğitim kötü algısı var” diyerek, aslında eğitimin iyi olduğunu ima eden, Recep Tayyip Erdoğan’ın “Eğitim sistemi gayet güzel bir yerde” sözlerini de… Çünkü biliyorum ki bunlar algıdan yakınırken, yanılsamalı bir algı yaratmaya dönük sözler…

Dolayısıyla MEB’in bu “ulufe tarlası”nda yapılan ya da yapıldığı söylenen eğitim-öğretim faaliyetinin içeriğine geçebilmek için mazruftan önce zarfa bakabilmek gerekiyor. Ve aslında zarf, mazrufun ne halde olduğunun da habercisi...

Anayasal Suç İşleniyor

Örneğin; okulda bulunan öğretmenlerin neredeyse yüzde 70’i ücretli öğretmenlerden oluşuyordu. Yine neredeyse bu öğretmenlerin tamamına haftada iki nöbet tutturuluyor ama bunun karşılığında hiçbir ücret ödenmiyordu. Yani Anayasanın angaryayı yasaklayan ve dolayısıyla suç sayan amir hükmüne rağmen angarya olarak çalıştırılıyordu.

Buradan da anlaşılabileceği gibi 1202 öğrencinin olduğu okulda derslerin birçoğu boş geçiyordu. Hem kültür dersleri hem de meslek dersleri alanında kadrolu ve sözleşmeli anlamında yeterli öğretmen yoktu.

Hadi, coğrafya öğretmeni olan okul müdürü Nihal Ayyıldız Güneş’i geçtim. Peki; başta Anayasa ve ilgili kanun ve mevzuatları okuyarak, bilerek bulunduğu makama atanmış olan İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı, herhangi bir kişiyi angarya olarak çalıştırmanın Anayasal suç olduğunu bilmiyor mu?