ONLARIN AHLÂKI ve BİZİM AHLÂKIMIZ
Atalay Girgin*
Malum şahıslardan biri (“Hangi biri hangi biri” dediğinizi duyar gibiyim. Çünkü biliyorum ki sayıları bir elin parmaklarından ibaret değil!) yalan üstüne yalan söylüyor! Bir gün önce söylediğini ertesi gün unutup tam tersini yumurtluyor!
Beş vakit namaz kılmayı zerre sektirmeyen başka biri, alavere
dalavereyle başkalarının paralarına, malına mülküne el koyuyor ve yüzü bile
kızarmadan, “Çocuklarıma haram lokma yedirmedim” diyor.
Başka birisi, onca hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet, vb. ile
edinilmiş serveti “günah işleme özgürlüğü” olarak savunuyor.
Bunları gören ve bilen birileri soruyor: Müslümanlara göre yalan
söylemek günah değil mi? Yolsuzluk, soysuzluk, hırsızlık yapmak, çalmak
çırpmak, rüşvet almak, vb günah değil mi?
Ben düşünüyorum: Eğer Müslümanlara (ya da herhangi bir dine) göre yalan söylemek günah olsa, Müslümanlar yalan söyler mi? Ya da durmadan yalan söyleyen, söyledikleri yalanlar arşa erişen birilerinin peşinde koşar mı? Çalmak, çırpmak dâhil, hak etmediği, alnının teriyle kazanmadığı bir kuruşu bile kendi hanesine geçirir mi?
El cevap: Yalan söylemek günah değildir! Keza diğerleri de...
Çünkü yalan başta olmak üzere bunların hepsi birer yöntemdir! Hatta değeri ne
olursa olsun ahlâki bir eylemdir!
Ancak böylelerinin ve bunların peşinde vecd içinde secde
edenlerin ahlâkı ile bizim ahlâkımız aynı değildir ve hem ahlâki hem de etik
değerler anlamında aramızda uçurumlar vardır!
Örneğin; onlar, eğer kendilerindense cinsel tacizcileri, tecavüzcüleri,
hırsızları, yolsuzluk yapanları, katilleri, uyuşturucu satıcılarını, organize
bir biçimde ülkeyi soyup soğana çevirenleri korur. Hatta birlikte çalışırlar. Bu
gibilere sıfat, statü, makam bahşeder, onurlandırırlar. Yargılanıp cezası
kesinleşmiş, kaçak mafya babalarının ayağına en yakın temsilcilerini
gönderirler.
Kendilerine sıfat, statü, makam bahşedilenler ise yolsuzluk, yoksulluk,
işsizlik, yalan, talan, soygun ve savaş düzenine halel gelmesin diye, önlerine
konulan tabak artıklarını yitirmemek için, bunların kapılarında sadık bir çoban
köpeği misali nöbet tutar. “İnsan olmak, insan onuru nerede kaldı?” diye
sormayın! İnsanın insanı sömürüsüne dayanan, adaletsizlik ve zulümle kaim,
dünyanın her metrekaresinde yer altı ve yerüstü kaynaklarını talan eden kapitalist
sömürü düzeni, varlığını nasıl sürdürüyor sanıyorsunuz ki…
Bizlerse böylesi yalan, talan, yolsuzluk ve
soygun düzenlerine de bunların efendilerine ve kapısında nöbet tutan
çemişlerine ve destekçilerine de prim vermeyiz. Onların kapılarında lütuf ve
ulufe dilenmeyiz. Keza dünya genelinde adaletsizlik, zulüm ve savaşla kaim
kapitalist sömürü düzeninin efendilerinden ve onların her soydan, her boydan ve
her dinden temsilcilerinden adalet ve barış da talep etmeyiz. Çünkü biliriz ki
toplumsal ve uluslararası düzeyde savaşın sürekli olduğu bir dünyada barış da
adalet de bir yanılsamadan, bir aldatmacadan ibarettir.
Onlar, kendileri dâhil her insanı ve değerini,
öncelikle kendileri dışındaki bir varlıkla ilişkisi temelinde değerlendirirler.
Sonra başta kendileri olmak üzere, karşılarındaki insanı sıfatı, statüsü,
makamıyla değer biçer. Bizse kendimiz de dâhil olmak üzere, her insanı
ilinekten öte bir değeri olmayan sıfatı, statüsü, makamı ve onların itibar
kaynağı olarak gördükleri servetiyle, parasıyla malı ve mülküyle
değerlendirmeyiz. İnsanın değerini, onun dışındaki bir varlıkla ilişkisinden
başlatmayız. Aksine biz insanı değeri ve değerleriyle bir bütün olarak kabul
eder ve ona göre değerlendiririz. Biliriz ki her insanın değeri ve değerleri
vardır.
Bundan dolayıdır ki biz onlardan değiliz ve asla
olmayacağız da... Çünkü insan olmak ve insan kalabilmek hiçbir dinin, hiçbir
mezhebin ve tarikatın sınırlarına sığmaz! Bunların hepsi dar gelir insan olana
ve insan kalabilene...
Gerisi laf-ı güzaftır!
* Ankara
Üniversitesi, DTCF Felsefe Bölümü mezunu ve “Arzu Okulu”, “Aşk Mavidir Öğretmenim”, “Lağımpaşalı”, “Öğretmen Düzenin Duvarındaki Tuğla”, “Edebiyat Nedir Ki…”, “Allah dedi
Üstad-ı Azam” kitaplarının yazarı. Felsefenin Işığında / Felsefece; http://atalaygirgin.blogspot.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder