İlahiyatçı yazar Cemil Kılıç etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İlahiyatçı yazar Cemil Kılıç etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Kasım 2021

MEB’den Yargıya: Bu Öğretmeni Hapsedin!

 

MEB’den Yargıya: Bu Öğretmeni Hapsedin!

Atalay Girgin*

Sonunda bunu da gördük!

Mahmut Özer’li Milli Eğitim Bakanlığı, geçtiğimiz günlerde tarihe geçecek ve kendileri için utançla anılacak bir adım attı. Mahkemeden, kendi personeli olan bir öğretmenin tutuklanıp hapse atılmasını istedi.

Aslında MEB yetkililerince gerçekleştirilen bu talebin tercümesi şuydu: Bu öğretmeni hapsedin ve bizi de Milli Eğitimi de bu öğretmenden kurtarın!

Bu Öğretmen Ne Yapmıştı?

Peki; MEB, bu öğretmenden neden kurtulmak istiyordu? Bu öğretmen, kültürel ve ahlaki çürümenin her düzeyde yaşandığı ve her geçen gün bir enkaza, bir bataklığa dönüşen MEB’de, birilerinin hapsedilmesini şiddetle arzulayabileceği kadar kötü olabilecek ne yapmıştı?

Yalnızca MEB bürokrasisinin her konuda mahir ve seçkin bazı yöneticilerinin bilip de başkalarının hiç mi hiç bilmediği yüz kızartıcı davranışlarda mı bulunmuştu? Telaffuz bile edilemeyecek büyüklükte suçlar mı işlemişti? Çalıştığı okullarda öğrencilerine ve meslektaşlarına cinsel taciz ve tecavüz eylemlerine mi girişmişti? Bu taciz ve tecavüz eylemleri, yapılan soruşturmalar sonucu sübuta mı ermişti?

Bunlar yetmezmiş gibi, MEB bürokrasisinin işlerine de müdahale edip, ihaleye fesat karıştırmayı, yolsuzluk ve usulsüzlük yapmayı alışkanlık haline getirerek haksız kazançlar mı sağlamıştı? Örneğin; bu yolsuzluk ve usulsüzlükler sonucu elde ettikleriyle sayısı onun üzerinde lüks daireler ve arsalar mı satın almıştı? Hem kendisinin hem karısının altına lüks arabalar mı çekmişti? Birçok mahir ve seçkin MEB bürokratı, il ve ilçe müdürü gibi, aldığı resmi maaş bordrosunda yazılı olmasına rağmen (nasıl oluyorsa artık!) çocuklarını en gözde özel okullarda mı okutmuştu?

Hakkında, bir bakan yardımcısını koluna takıp Kıbrıs’a kumar ve her türlü zevk-i sefa için götürdüğü mü iddia edilmişti? Puanı yetmeyen kadın öğretmenlere “ahlaksız teklif”te bulunup sonra da onların göreve başlatılmasını sağladığı mı ileri sürülmüştü? Ya da Mahmut Özer’in söylediği iddia edilen sözlerle ifade edersek, “kirli işlere ve harama bulaşan haramzadeler” gibi haram mı yemişti?

Yoksa MEB’deki rant ve koltuk çetelerinin Bakanlık dışındaki gizli lideri miydi? Örneğin; “MEB’de Büyük Operasyon” metnini yazan ve adım adım uygulanmasını sağlayarak Mahmut Özer’in ‘bakan’ koltuğuna oturtulmasıyla sonuçlandığı iddia edilen operasyonun üç üst aklından biri miydi?