Öğretmenevinde
Eşler Birlikte Kalamıyor
Atalay
Girgin*
Baştan belirteyim ki bu bir iddia değil. Olayı yaşadığını belirten öğretmenin dışında, resmi kaynaklar tarafından da teyit edilen doğru bir bilgi. Bu bilgiye kaynaklık eden olay da ayniyle vaki yaşanmış bir gerçek. Hem de çok kısa bir süre öncesinde…
Bunun
ayrıntılarına biraz sonra değineceğim. Ancak bundan önce, bu olay sonrası
karşılaştığım durumdan söz etmek istiyorum.
Uygun Bir Kıvılcım Yeter
Toplumsal
kırılganlık ve duyarlılıklar öylesine arttı ki iktidarından muhalefetine dek hangi
cenahta olursa olsun, en küçük olaylar bile abartılı tepkilere dönüşüveriyor
artık. Toplumsal gerilim ve kamplaşmanın bir çatışmaya dönüşmesi için sanki ne
zaman nerede çakacağı kestirilemeyen uygun bir kıvılcım bekleniyor.
Sorunun
ya da olayın ne ve neden olduğunu bile öğrenme gereği hissetmeden, birileri öfkesini
dışa vururken, başka birileri de efendilerini koruma kaygısı ve göreviyle işin
üzerini örtmeye, karartmaya girişiyor. Ön yargılı düşünceler söze ve bildirime dönüşüyor.
Bunların en son örneklerini orman yangınlarında, Bozkurt’ta yaşanan HES katkılı felakette, Taliban ve Afganistan kaynaklı göç dalgasında izledik ve izliyoruz. Çünkü bir taraf bile isteye yalan söylüyor. Yalanlar ve manipülasyonlarla olup bitenlerin üstünü örtmeye, pervasızca yönetmeye çalışıyor.