“Sizin
Hiç Irzınıza Geçildi Mi Öğretmenim?”
Atalay
Girgin*
Tecavüze
uğrayan 15 yaşında bir kız öğrenci… Hem de “defalarca ırzıma geç”ildi diyen bir
insan... Bir insan yavrusu… Yaşanan da vahim sonrası da… Çünkü Okul, Milli
Eğitim Müdürlüğü ve Adliye arasında kapanan ya da kaybolan, akıbeti belirsiz
bir tecavüz dosyası…
Geriye
kalan ise yaşadığı travmaların etkisiyle kırık dökük, yaralı ve acılı bir kadın…
Hangi sözcük anlatabilir, hangi cümleler aktarabilir ki bu acıyı… Hiç… Hem de
hiçbir sözcük, hiçbir cümle anlatamaz bunu… Hatta yüzlerce sayfa yazsanız bile
kifayetsiz kalır anlatmaya…
Bu
yüzdendir ki “Anladım” diyenler… “Seni anlıyorum” diyenler, ne denli içten ve
samimi olurlarsa olsunlar, külliyen yalan söylerler. Çünkü her acı bireysel
yaşanır. Ve hiçbir acı paylaşılmaz. Yalnızca yaşayanın belleğine kazınır.
Neresinden
başlanır ki bunu anlatmaya… Bilmiyorum. Ama yine de bir yerinden başlamam gerek…
Önce
Okulda Kapanır Dosya
“Arzu Okulu” adlı romanı, tam da bunları düşünerek yazmıştım. Ve “Bir daha yaşanmasın diye… Başta Pozantı Cezaevi, Haymana Nuri Bektaş Anadolu Lisesi ve Karaman olmak üzere, tüm cezaevleri ve okullarda, yurtlarda cinsel taciz ve tecavüze uğrayan çocuklara…” ithaf etmiştim. Okulların ve cezaevlerinin duvarları arasına hapsedilen tecavüz vakalarını düşünerek… O kadar çoktu ki basının gündemine düşmeyenlerden zerre haberdar olmadan yaşayıp gidiyorduk her birimiz…