Müesses nizamın
muhalefeti…
Fikret Başkaya
Savaş
Barıştır, Özgürlük
Köleliktir, Cahillik Güçtür G. Orwell
Türkiye’de demokrasi pratiğinin hiçbir zaman reel bir karşılığı olmadı. Kitlelerin politik alanda etkili olmasına izin verilmedi. Her ne kadar TBMM’nin genel kurul salonu duvarında “egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” dense de, çok sayıda ‘kayıt ve şartla’ egemenlik halkın elinden alındı… Rejimin adı ‘cumhuriyet’ olarak değiştirildi diye şeylerin seyrinin de değişmesi gerekmiyordu… Bir cumhuriyet rejimindekitlelerin iradesinin reel bir karşılığı vardır. Olması gerekir. Aslında bizde ‘cumhuriyet’, bundan sonra padişah olmayacağın karşılığıydı. Padişah yoksa cumhuriyettir demeye geliyordu. Rejim mefhum-u muhalifinden giderek tanımlanıyordu. Kaldı ki, cumhuriyet, halkın gıyabında ilan edilmişti. Tipik bir darbe söz konusuydu… Öyle olduğunu görmek için resmi tarihe, resmî ideolojiye dair biraz kafa yormak gerekirdi… İlkokuldan üniversiteye, oradan askerliğe kadar, genç nesiller öyle bir bağnaz resmî ideoloji ve resmi tarih ‘rahle-i tedrisinden’ geçiriliyor ki, insanların düşünme yeteneği dumura uğruyor… Bir de zihinleri resmî ideoloji tarafından köreltilmiş olanlara ‘aydın’ deniyor… Esasen Türkiye bir ‘aydınlar ülkesidir’… Aydın sayılmak için bir diploma yeterli koşuldur…