Çocuk
Tacizcisi Vekil AKP'liymiş
Atalay
Girgin*
Bunlar
arasında öne çıkanlardan ilki “Çocuk tacizcisi vekil kim?” sorusuydu. İkincisi
ise bu “çocuk tacizcisi”nin “Hangi partili?” olduğuydu.
Sözlerin Muhatabı Sustu
Aslında
birinci sorunun yanıtıyla ikinci de karşılığını bulacaktı. Odatv de sıcağı
sıcağına ilk soruyu yöneltmişti Şamil Tayyar’a. Lakin, çocuk tacizinin suç, çocuk
tacizcisinin de suçlu olduğunu bile bile şöyle demişti Tayyar: Hassasiyetiniz için teşekkür ederim. Mevzuyu bu noktada bırakmak istiyorum.
Hakkınızı helal edin.
Bu
sözleriyle çocuk tacizcisi olduğunu bildiği ve suçlu olduğundan kuşku duymadığı
bir kişiyi hem kamuoyundan hem de yargıdan saklamıştı Şamil Tayyar. Bir başka
deyişle “çocuk tacizcisi” dediği birini korumuştu. Nasıl olsa kendisini
çağırıp, bu çocuk tacizcisi vekilin kim
olduğunu soracak ve sonra da gereğini yapabilecek ne bir Cumhuriyet Savcısı
vardı ortalıkta ne de herhangi bir savcı…
Velhasıl,
hangi saikler, hangi kirli, temiz ya da ak hesaplar, çıkarlar ve hangi maddi ve
manevi haz ayrıcalıkları uğruna olup olmadığı bilinemese de Şamil Tayyar susmuştu.
Yoksa birileri apar topar kulağını mı çekmişti? Artık orasını bir Allah bilir bir
de Tayyar…
Yandaş Basın Dut Yemiş Bülbüle
Döndü
Onun
sustuğu yerde, yandaş basın ise dut yemiş bülbüle dönmüştü. Ne söz konusu “çocuk
tacizcisi vekil”in kim olduğunu soruyorlar ne partisinin hangisi olduğundan dem
vuruyorlar ne de bunun üzerine iki kelam ediyorlardı.
Her
konuya atlayan, neredeyse kadın adının geçtiği her yerde fuhuş gören malum bazı
dolma kalemler ise çoktan sırra kadem basmışlardı. “Kabataş yalanı”nı ve
televizyon televizyon, meydan meydan dolaşan malum “Kabataş yalancısı”nı
savunmak için köşelerini bile peşkeş çeken, bu uğurda ellerine tutuşturulan
metni virgülüne bile dokunmadan yayınlayanlar, konu çocuk tacizi olunca ne
tacizi ve çocuk fuhuşunu hatırladılar ne de çocuğu…
Tarikat,
cemaat ve diyanet bağlantılı dernek ve vakıf yurtlarında gerçekleşen çocuk
tacizi ve tecavüzleri karşısında nasıl sustularsa, “çocuk tacizcisi vekil”
sorununda da sustular. Tıpkı, “Hakkınızı helal edin!” sözüyle, “Helallik” isteyip,
bu konuda dudaklarını mühürleyip, şimdilik, kenara çekilen Şamil Tayyar gibi…
Bu Suskunluk Nedensiz Değildi