Sayfalar

16 Mart 2022

AKP ve TBMM’yi Susturan Tacizci

 

AKP ve TBMM’yi Susturan Tacizci

Atalay Girgin*

AKP MKYK üyesi Şamil Tayyar’ın “Çocuk tacizcisi eski vekil” açıklamaları üzerine Odatv, “Çocuk tacizcisi eski AKP’li Kim… Şamil Tayyar’a sorduk1.” başlığını atmıştı habere. Bu başlıkla birlikte, daha ilk andan itibaren “çocuk tacizcisi vekil”in “AKP’li” olduğunu ilan etmişti.

Şamil Tayyar ise Odatv’nin “kimi kastettiğine” ilişkin sorusuna, “Hassasiyetiniz için teşekkür ederim. Mevzuyu bu noktada bırakmak istiyorum.2yanıtını vererek konuyu kapatmak istemişti.

Oysa kapatmak istediği “mevzu”, hem “çocuk tacizci”liği gibi bir suçu hem de “çocuk tacizcisi” sıfatını yapıştırdığı bir suçluyu içeriyordu. Lakin bunu kapatmak da bildiği halde suçluyu yargıdan saklamak da suçtu. Hem eski gazeteci hem de eski milletvekili olması hasebiyle Şamil Tayyar’ın bunu bilmiyor olması mümkün değildi.  

Peki; buna rağmen, Şamil Tayyar, neden, bir “çocuk tacizcisi”ni hem kamuoyundan hem de yargıdan saklayabilme uğruna suçlu konumuna düşmeyi bile göze alıyordu? Acaba bunun nedeni ya da nedenleri nelerdi?

Şamil Tayyar, Odatv’nin “eski AKP’li” olduğunu yazdığı bu “Çocuk tacizcisi vekil”i, hangi kirli, ak ya da temiz hesaplar ve çıkarlar, hangi maddi ve manevi haz ayrıcalıkları uğruna saklamayı tercih etmişti? Yoksa söz konusu “çocuk tacizcisi vekil”den ve çevresinden korktuğu için mi susmuştu? Bu susuşun bedeli ya da ödülü neydi?

Tek Susan Şamil Tayyar Değildi

Yukarıdaki soruların yanıtı, şimdilik belirsiz olsa da… Aslında susan yalnızca AKP MKYK üyesi Şamil Tayyar değildi. Odatv’nin, söz konusu “çocuk tacizcisi vekil”in AKP’li olduğunu ilan etmesinin ardından TBMM çatısı altındaki hiçbir kişi ve kurumdan ses çıkmadı.

AKP’nin en tepesinde bulunan tek yetkiliden de herhangi bir AKP yöneticisinden de “Hayır! Bu çocuk tacizcisi vekil AKP’li değildir. Biz herhangi bir çocuk tacizcisini geçmişte ve günümüzde milletvekili yapmadık. AKP herhangi bir “çocuk tacizcisi vekil”le de çalışmaz ve çalışmamıştır” yanıtı gelmedi.

Hatta kendisi de bir AKP milletvekili olan TBMM Başkanı Mustafa Şentop bile “Bu yüce, bu Gazi Meclis’in çatısı altında çocuk tacizciliği gibi iğrenç bir suçu işleyen herhangi bir vekil yoktur ve olmamıştır” demedi. Kim bilir ki belki de diyemedi.

Keza öncelikli işi “Başta Cinsel İstismar Olmak Üzere Çocuklara Yönelik Her Türlü İstismarın Araştırılması ve Gereken Önlemlerin Belirlenmesine Dair Meclis Araştırma”sı olan TBMM Çocuk Araştırma Komisyonundan da en küçük bir ses duyulmadı. Sanki “çocuk tacizcisi vekil” sözünü duyunca sırra kadem bastı.

İktidarın, TBMM sıralarında oturan ve “milli, manevi değerler” sözünü dillerinden düşürmeyen, “milletin, devletin bekası ve güvenliği” ahkâmı kesen,  MHP gibi ortakları ise oralı bile olmadı. Anlaşılan oydu ki “çocuk tacizciliği” “milli ve manevi değerler”e halel getirmiyordu ve “çocuk tacizcisi vekil”lerin varlığı bu değerlerle çelişmiyordu.

Ne yazık ki Meclis’teki muhalefet de AKP’lilere ve onların ortaklarına ayak uydurdu bu konuda. Mafyadan ayda 10 bin dolar alan milletvekilini günlerce diline pelesenk eden muhalefet bile konuşmadı, gündeme taşımadı “çocuk tacizcisi vekil”i. Hep birlikte susmayı ve unutturmayı seçtiler. Yazık!

Soruya Gelen İlginç Yanıt

AKP MKYK üyesi Şamil Tayyar’ın açıklamaları sonrası “Çocuk Tacizcisi Vekil Kim?Hangi Partili?3” başlıklı yazıda birçok sorunun yanı sıra şunları da sormuştuk: “Çocuk tacizcisi eski vekil”i hangi parti lideri milletvekili listelerine koymuş ve seçtirmiştir? Keza bu “çocuk tacizcisi eski vekil”, bakanlık da yapmış mıdır? Eğer yaptıysa, onu bakanlık koltuğuna oturtan, bakanlıkla ödüllendiren başbakan kimdir?

Elbette bu soruların hiçbirine Şamil Tayyar’dan doğrudan bir yanıt gelmese de sorulardan ilkinin yanıtı, Odatv’nin “çocuk tacizcisi vekil”in “AKP’li” olduğunu yazmasıyla açığa çıkmıştı. Buna göre “çocuk tacizcisi vekil”i milletvekili listelerine alan ve seçilmesine vesile olan kişi ya da kişilerden biri Recep Tayyip Erdoğan’dı. 

Ancak Odatv’nin haberinde bu “çocuk tacizcisi vekil”in bakanlık yapıp yapmadığına ilişkin hiçbir yanıt yoktu ortada.  Muhatapları dâhil olmak üzere hiç kimseden de herhangi bir açıklama yapılmıyordu.

Konu iktidarından muhalefetine dek suskunlukla geçiştirilip unutulmaya, unutturulmaya terk edilirken ilginç bir bilgi ulaştı. Soruya doğrudan yanıt vermek yerine “Çocuk tacizcisi vekil”in bakan olup olmadığına takılmayın. Mafya liderine tahsilât öneren bakana bakın” diyor ve ardı sıra çarpıcı bilgiler aktarıyordu.

Peki; bir mafya liderine tahsilât öneren bu bakan kimdi? Mafya âleminde kullanılan herhangi bir kod adı var mıydı? Yanıtı gelecek yazıda…


* Ankara Üniversitesi, DTCF Felsefe Bölümü mezunu ve “Arzu Okulu”, “Aşk Mavidir Öğretmenim”,  Öğretmen Düzenin Duvarındaki Tuğla”, “Edebiyat Nedir Ki…”, “Allah dedi Üstad-ı Azam” kitaplarının yazarı. Güncel ve Düşünsel; http://atalaygirgin.blogspot.com 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder