Sayfalar

20 Ekim 2020

2023 Eğitim Vizyonu Çöp Sepetinde! Ya Ziya Selçuk...?

 

2023 Eğitim Vizyonu Çöp Sepetinde! Ya Ziya Selçuk..?

Atalay Girgin*

Prompter ekranından akıp giden ve “Topyekûn bir eğitim öğretim reformu yapmamız gerekiyor”1 diyen metni kim yazmıştı? Hangi akıldane ya da akıldaneler kaleme almıştı? Bilmiyorum. Şimdilik, tahmin etmek de istemiyorum.

Eğitimde Yeni Oyun Müjdesi!

Ancak Recep Tayyip Erdoğan’ın okuduğu ve seslendirdiği bu metinde yer alan eğitime ilişkin önermeler, bir kez daha, “Türkiye’de eğitim iktidarların oyun alanıdır2 önermesini doğruladı.

Lakin yalnızca doğrulamakla kalmadı. 2002 sonu 2003 başından itibaren deneme yanılma yoluyla ve milyonlarca çocuğu ve genci neredeyse kobaya, yani deney hayvanına dönüştürme pahasına oynanan oyunların daha bitmediğini ve yenisinin de yolda olduğunu müjdeledi tüm topluma… Hayırlı olsun! Tüm seyredenlere, oyuna destek ve ortak olanlara ve olmaya devam edenlere de…

Elbette böylesi büyük, sözüm ona asırlardır beklenen bir oyun müjdesi verilir de çemişler boş durur mu hiç? Hem de oyun alanı, eğitimden çok koltuk ve rant kavgalarının arz—ı endam eylediği; organize koltuk ve rant çetelerinin cirit attığı; canı sıkılanın ya da kendilerine düşen koltuk sayısını, rant payını beğenmeyenlerin birbirine operasyon çektiği MEB’ken nasıl uzaktan seyretsinler, nasıl boş dursunlar ki…

#EğitimdeMilliReform

Onlar da boş durmadılar elbette… “Hıyarım var” diyene tuzluğu alıp koşan hıyar tutkunları ya da hıyar fantezisi peşinde koşanlar misali, malum çemişler de hiç vakit yitirmeden hemen bir hastag açtılar twitter’da: #EğitimdeMilliReform.

Sonra da döktürmeye başladılar incilerini… İçlerinde hangi muhterem zatlar, zevatlar, zerzevatlar yok ki… Size ne bu incilerden bir demet sunacağım ne de inci döktürme yarışına girenlerin adlarını sıralayacağım. İlgilenenler twitter’a bakabilirler. Ben yalnızca bunlardan birinden söz edeceğim: Eğitim Bir Sen Genel Başkanı Ali Yalçın.

Hani şu; “MEB’de Büyük Operasyon” ve “Adım Adım Ziya Selçuk Devirme Operasyonu” metinleri internet üzerinde dolaştırılırken, hatta kendilerine kadar ulaştırılırken; “Sayıştay Raporu”nda usulsüzlükler, “muhasebe ve bütçe dışı tutulan, bankalarda açılan özel hesaplar”dan söz edilirken;  çeteler koltuk ve rant kavgası uğruna birbirleri hakkında kirli çamaşırlarını ortaya dökerken, bunlara ilişkin “gık” bile demeyen, diyemeyen ve suspus olan Ali Yalçın’dan… Aslında MEB’deki bu çetelere ve “Sayıştay Raporu”na ilişkin suskunluğu nedeniyle Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Talip Geylan’dan da söz edebilirdim. Ama o #EğitimdeMilliReform hastagına yazma gereği duymadı.

Ali Yalçın ise vakit yitirmeden yaptığı paylaşımla “Aman efendim! Canım efendim! Ben de buradayım!” dedi. Ve başka birileri gibi yoklama defterine adını yazdırdı! Yaptığı paylaşımın da bundan öte bir işlevi ve değeri yoktu zaten…

“2023 Eğitim Vizyonu” Hükümsüzdür

Erdoğan’ın okuyup seslendirdiği prompter ekranındaki metnin yazar ya da yazarları yalnızca yeni eğitim alanında yeni bir oyunu müjdelemiyorlardı. Aynı zamanda 2018 yılında, onca piar çalışması eşliğinde ve devlet ricalinin huzurunda şaşaalarla sunulan ve televizyon ekranlarından tüm Türkiye’ye aktarılan “2023 Eğitim Vizyonu”nun da artık hükümsüz olduğunu bildiriyorlardı. Tabiri caizse “2023 Eğitim Vizyon Belgesi”ni “Asar-ı atika müzesine” gönderiyorlardı.

Hatta, Ziya Selçuk’un özene bezene hazırladığı, her sözcüğünü kılı kırk yararak seçtiği “2023 Eğitim Vizyonu”nun adını bile anmıyorlardı. Bununla da kalmayıp bir de üstüne üstlük “2053 vizyonu”ndan söz ediyorlardı.

Peki; “2023 Eğitim Vizyonu”nun hükümsüz kılındığı yerde Ziya Selçuk’un sözünün hükmü kalır mıydı?

Soruyu okuyanlardan birçoğunun şöyle dediğini duyar gibiyim: Ziya Selçuk’un ne hükmü vardı ki zaten, sözünün herhangi bir hükmü kalsın!

Haklısınız!  Çünkü daha önce de belirttiğim gibi, “Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un ağzından çıkan sözlerin, değeri ne olursa olsun, kendisine o makamı, sıfatı, statüyü lütfedenlerin icazet patentini taşımadığı sürece, ömrü yirmi dört saat bile değildir.

Bu durum Ziya Selçuk’un gözünden kaçmazdı elbet! Ve kaçmadı da… Hemen tepkisini gösterdi. Hem de yiğitçe! “Peki; ne yaptı?” dersiniz.

Size “flaş… flaş… flaş” ibaresiyle sunulacak manşetlik bir cevap: Recep Tayyip Erdoğan’ın yukarıdaki sözü ve eğitime ilişkin açıklamaları içeren tweetini ne beğendi ne de retweetledi!

Ve uzun süredir uzatmaları oynadığı ayların ardından giderayak da olsa “İşte ben böyle bir bakanım!” dercesine baş kaldırdı!!!


* Ankara Üniversitesi, DTCF Felsefe Bölümü mezunu ve “Arzu Okulu”, “Aşk Mavidir Öğretmenim”, “Lağımpaşalı”, “Öğretmen Düzenin Duvarındaki Tuğla”, “Edebiyat Nedir Ki…”, “Allah dedi Üstad-ı Azam” kitaplarının yazarı. Felsefenin Işığında / Felsefece; http://atalaygirgin.blogspot.com

2 İlgilileri için: Türkiye’de Eğitim İktidarların Oyun Alanıdır http://atalaygirgin.blogspot.com/2018/11/turkiyede-egitim-iktidarlarn-oyun-alandr.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder