Filistin:
70 yıllık insanlık utancı...
Fikret Başkaya
Bu dünyada yaşayan
'ortalama insan' Filistin'e dair gerçeği bilmez. Her şey bilmemesi için
kurgulanmıştır çünkü...
Siyonist İsrail
Devleti, birincisi, 'normal bir devlet değildir ve ikincisi, bir Orta-Doğu
devleti de değildir. Siyonist İsrail demek, Orta-Doğu denilen bölgeye taşmış
Batı, emperyalizm, ABD, İngiltere, Fransa, vb. demektir... Bir tür 'doku
transplantasyonu' söz konusudur... Velhasıl doku uyuşmazlığı var. Siyonist
devlet Orta-Doğu'daki emperyalizmdir... Dolayısıyla, neden söz ettiğini bilmek
önemlidir...
Siyonist devlet
1948 yılında bir Birleşmiş Milletler Örgütü hilesiyle kuruldu. O kadar ayıp
BM'ye yeter de artardı bile... Zira, öyle bir devletin kurulması, bizzat Birleşmiş
Milletler Örgütü 'Şartına' mugayirdi... Filistin toprağı Yahudi Yerleşimciler
tarafından işgal edildi, Filistin halkının önemli bölümü sürgün edildi,
topağından koparıldı... Siyonist devletin kuruluşunu izleyen 60 yılda İsrail 65
BM kararına uymadı... Siz Birleşmiş Milletler Örgütü denileni ne sanıyorsunuz?
Donald
Trump'ın Kudüsü , Siyonist devletin
başkenti saydığını ve Tel- Aviv'deki Büyük Elçiliğini Kudüs'e taşıyacağını ilan
etmesinin ardından öbek öbek "uzmanlar" televizyonlarda boy
gösterdiler... Hiç birinin ağzından kapitalizm, emperyalizm, kolonyalizm, kelimelerinin
çıktığını duydunuz mu? Bu efendiler o tartışmayı hangi dünyada yapıyorlardı?
Siyonist devlet
neden başka yerde değil de Filistin toprağında kuruldu? Daha 1840'lı yıllarda
İngiliz dergilerinde Orta-doğuda bir Avrupa devleti kurma gereğinden söz
ediliyordu... Ve yaklaşık 100 sonra
muratlarına erdiler... Filistin tercih edildi zira Orta-Doğu dünyanın merkezidir... Modern
zamanlardan önce de, Kristof Kolomb'un macerasından önce de orası dünyanın merkeziydi...
Tarih boyunca
emperyal emelleri olan tüm devletlerin gözünü oraya dikmesi boşuna değildir...
Jeopolitik, jeostratejik, jeo-ekonomik ve ticari önemi son derecede büyük bir
coğrafyadır orası... Ticaret yollarının, su yollarının kesişme noktasıdır...
Kıtaların kavuştuğu yerdir... Şimdilerde de emperyalist kapitalizmin
damarlarında dolaşan kan olan petrolün, doğal gazın da çoğu oradadır...
Esasen Filistin'in
başına gelen bir kolonizasyondu ama iki bakımdan özellik arz ediyordu:
Birincisi, bilinen klasik kolonyalizmde (sömürgecilikte), bir ülke emeğini
sömürmek, emeğinin ürününe el koymak, doğal kaynaklarını yağmalamak için işgal
edilir, sömürgeleştirilir... Filistin'de fazlası vardı... Orada söz konusu olan
Filistin toprağını insansızlaştırmaktı... Bu bakımdan Filistin halkının başına
gelen, genel bir çerçevede Ermeni halkının başına gelene benziyor...
Ve ikincisi de
tarihin bir ironisi, bir cilvesi olarak, sömürgelerin bağımsızlıklarını kazandığı,
halkların kendi kaderlerini tayın etmek üzere tarih sahnesine çıktıkları self-determinasyon'a kavuştukları bir dönemde,
Filistin kolonize edilmişti... [Aslında self determinasyon hiç bir yerde tam
olarak gerçekleşmedi ama onu tartışmanın yeri burası değil].
Esasen Siyonizm politik bir ideolojidir ve bir tabu
mertebesine yükseltilmiş durumdadır... Bilindiği gibi tabu, yasaklanarak korunandır... Dokunan eli
yakar... Her kim ki, Siyonizmi tartışmak isterse, hemen antisemit (Yahudi düşmanı)
damgasını yer ve sesi kısılır... Mesela Batı Üniversitelerinde Siyonizme dair
bir etkinlik, bir konferans düzenlemeye
cüret edenler, anında tehdit edilirler... Afişleri indirilir, bildiriler tahrip
edilir, konferansı düzenleyenler tehdit edilir ve bir terör havası estirilir...
'Ayıbı açık etmek daha büyük ayıp' sayıldığına göre...
Siyonizm ve
Filistin'e dair bir dizi yalan, bir dizi tevatür üretilmiş durumdadır: İşte, Halkı olmayan toprak, toprağı olmayan halk...
Bir yer, bir toprak, bir ülke var ki, orada yaşayan bir halk yok... Bir de,
bir halk var, onun da toprağı yok.! Ve orada Siyonist devletin kurulması, bu
ikisinin kavuşması demeye geliyor... Oh ne güzel... Ve ikincisi, Siyonist
İsrail'in bölgedeki tek demokrasi olduğu yalanı... Tam bir Apartheid rejimi nasıl oluyor da demokrasinin timsali
sayılabiliyor? Üçüncüsü, İsrail'in dünyanın dördüncü askeri gücü olması
gerekir, zira bir düşman çemberi tarafından sarılmış durumdadır... Eğer öyleyse,
olabildiğince güçlü bir orduya sahip olmalıdır... Dördüncüsü de, Filistinde
İsrail Devletinin kurulmasıyla Holokostun
[Yahudi kırımı) sonuçları hafifletilecek, kısmen de olsa ödünlenecekti...
Nazi kırımında Filistinlilerin bir dahli mi vardı?...
Oysa, Siyonist
devletin asıl misyonu ve varlık nedeni Bölge halklarının ve devletlerinin kendi
ayakları üstünde durmalarını engellemektir...
Bölgeyi sürekli bir çatışma-didişme, savaş, terör ve kaos ortamında
tutmaktır... İstikrarsızlığı sürekli kılmaktır...
Geride kalan
yaklaşık yüzyıl, Filistin halkı için kan ve göz yaşı, ölüm ve yıkım demekti...
Ve Filistin'in kahraman halkı bütün bu zaman zarfında direnmeyi hiç elden bırakmadı... İnanılmaz bedeller ödedi
ve ödemeye devam ediyor... Daha dün ABD Büyükelçiliğinin Kudüs'e taşıma
törenini protesto eden, silahsız, savunmasız 58 kişi katledildi, 2770 kişi de
yaralandı... Bu son katliam 70 yıllık katliamlar serisinin sonuncusuydu... Ve
"Uygar Dünya" katliamı sözde kınamanın ötesine hiç geçmedi...
Kınamakla eğer şeylerin seyri değişseydi, her şey ne kadar da kolay olurdu... Orada
tam bir insanlık ayıbı, insanlık utancı var...
Türkiye, Siyonist
devleti ilk tanıyan Müslüman ülkeydi... Her zaman Siyonist rejimin safında
oldu... Gerçek durum öyle olsa da, retorik hep farklıydı... Güya suret-i haktan
görünmeye çalışarak, kitleleri aldatmaktan da geri kalmadılar... Bir NATO
üyesi, bir ABD uydusu olan TC, Filistin'e dair düzgün bir tavır alabilir, Filistin
halkını haklı davasında destekleyebilir miydi? Türkiye NATO üyesi olduğu anda
bölgeye dair bağımsız dış politika uygulama yeteneğini kaybetmişti... Siz
söylenene değil, yapılana bakın... Sadece Filistin sorunuyla ilgili değil, ne
zaman başta bölge halkları olmak üzere, ezilen, sömürülen halklar emperyalizme
karşı karşıya gelse, TC hep emperyalistlerin/kolonyalistlerin safını tuttu...
Hükümet 3 günlük
yas ilan etmiş... Bir ay yas ilan etseler bir şeyler değişir mi? Yapılması
gereken, kınamak, lânetlemek, yas tutmak mı? Bir gün gelecek Filistin halkı
mutlaka kazanacak, kimsenin kuşkusu olmasın... Özgürlüğü, haysiyeti için mücadele
iradesine ve kararlılığına sahip bir halkı, öldürebilirsiniz, katledebilirsiniz,
aç ve susuz bırakabilirsiniz ama asla yenemezsiniz... Filistin halkı geride
kalan 70 yılda öyle olduğunu gösterdi... Ve tabii insanlığın ayıbını/utancını da
açık ederek...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder