Sayfalar

10 Nisan 2017

"TACİZCİ MÜDÜR"Ü KORUYAN KİŞİ ve KURUMLAR -2-



İşte “Tacizci Müdür”ü Koruyan Kişi ve Kurumlar -2-

Edirne'de çalışırken, öğrencisini cinsel içerikli mesajlarla taciz ettiği, yapılan inceleme ve soruşturma sonucu sübut bulan, Haymana Nuri Bektaş Anadolu Lisesi eski müdürü ve şu anda, erkek öğrencilere cinsel taciz ve istismar iddialarıyla Sincan Cezaevi'nde tutuklu bulunan Selçuk Kurt'u hangi kişi ve kurumlar korumuştur?

Bu sorunun şu ana kadar, kesin olarak açıklığa kavuşan iki yanıtı vardı: Birincisi Haymana İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve onun müdürü sıfatıyla Enver Yurtdaş. İkincisi ise Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve yetkilileri. Şimdi sırada üçüncüsü var. 

Peki; bu şahıs kimdir? Yanıtı aşağıda bu sorunun…

Herkesin aklındaki soru, sanıyorum ki şudur: Bu ifadeleri,  nasıl oluyor da  bu kadar açık ve kesin bir dille yazabiliyorum?


Söyleyeyim: Çünkü elimde hem resmi belgeler var, hem de tanıklar...


Haymana İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve yetkilileri, erkek öğrencilere cinsel taciz ve istismar iddiaları soruşturma  konusu yapılıp basına yansıyıncaya dek, öğrencisine tacizden ceza alan Selçuk Kurt'u hem korumuş hem de onun okul pansiyonunda, kendisine özel odada yatıp kalktığını gizlemiş ve görmezden gelmiştir. Hatta cinsel taciz iddialarıyla savcılık soruşturmaya başladığında bile özellikle Enver Yurtdaş, Selçuk Kurt'un pansiyonda kalmadığını, aksine Haymana Öğretmenevi'nde kaldığını söylemekten çekinmemiştir. Hem de Selçuk Kurt’un, okul pansiyonunda kaldığını Haymana İlçe Milli Eğitim Müdürünün bildiğini söylemesine rağmen…


Peki; söyleyin çocuklar! Acaba Haymana İlçe Milli Eğitim Müdürü Enver Yurtdaş ve onunla birlikte davranan Haymana İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri doğru mu söylüyor? Elbetteki HAYIR!

Peki; bu yalanın ardında, acaba hangi özel ilişkiler vardır? Bu yalanın amacı, Çocuk Hakları Sözleşmesine göre, korunup kollanması gereken çocuk yaştaki öğrencileri, yani sizleri mi korumaktır, yoksa tacizciliği sübut bulmuş Selçuk Kurt'u korumak mı?

Peki; böylesi yalancılar, eğitim-öğretim faaliyetinin başında yönetici olarak tutulabilir mi, bunlara güvenilebilir mi? Elbette ki HAYIR! 



Peki; bunca olaya ve yalana rağmen, tacizciyi koruyan, Haymana İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve yetkililerine güvenilebilir mi? Elbette HAYIR!

Peki; bu yaşananlara rağmen, Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü, tacizciyi korudukları açıkça ortada olan başta Haymana İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün müdürü Enver Yurtdaş olmak üzere hem okulda hem de İlçe Müdürlüğündeki ilgili şahısları neden görevde tutuyor?

İşte can alıcı ve yanıtı vahim bir soru: Sıkı durun! 

Çünkü Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü, "tacizci müdür"ün pansiyonda kalmadığını, kalmasında da bir sakınca olmadığını karar altına almıştır!!!

Neresinden tutarsanız tutun, tam bir rezalet! Şimdi iki kurum da sukut ikrardan gelir dercesine susuyor ve bu işi nasıl kapatır da işin içinden çıkarız diye düşünüyor. Tacize, istismara uğrayan çocukları, öğrencileri düşünen böyle davranır mı? Elbette ki HAYIR!

Peki; neden böyle davranıyorlar? Çünkü bu işin sonunda hem ulusal, hem de uluslararası sözleşmelere göre, yüklü maddi ve manevi tazminat cezaları var. Yalnızca hapis değil…


Aklınızda bulunsun, bu süreçte, pansiyonda / okulda kalıp da şu ya da bu biçimde, "tacizci müdür" Selçuk Kurt'un cinsel taciz ve istismarına uğramış herkes maddi ve manevi tazminat davaları açabilecek ve kazanabilecektir. Bunun da yolu sözüm ona hemşerilik memşerilik adına avukatlara kapılmak, onlara kanmak değil, işin ehli avukatlara gitmektir. 

Dolayısıyla "tacizci müdür"ün cinsel taciz ve istismarına uğramış öğrencilerin yapacağı ilk iş, ya anne-babalarını alarak ya da kendi başlarına ve mağduriyet yaşamış arkadaşlarıyla Ankara Barosu'nun kapısını çalıp işin ehli avukatlarca kendilerinin temsil edilmesini istemek ve sağlamaktır.

Aksi halde herkes kendi yaşadığı acılarla başbaşa kalacak... Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Haymana İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün koruduğu "tacizci müdür" elini kolunu sallayarak,sizin ya da başka çocukların başına getirilecektir. Karar sizindir.


Gelelim Selçuk Kurt’u koruyan üçüncü kişiye: 



Bu şahıs, Selçuk Kurt’u koruyabilmek için yalan ifade vermiştir. Acaba neden? 

Yalnızca onu çok sevdiği, ceza almasına duygusal olarak gönlü razı olmadığı için mi? 

Yoksa nedenlerini, başkalarının bilmediği, yalnızca Selçuk Kurt’la kendisinin bildiği özel sırlardan ve çıkar hesaplarından dolayı mı?
Yaşanan hangi türden ilişkiler bu kişiyi yalan söylemeye yöneltmiştir? 

Erkek öğrencilere cinsel taciz ve istismar iddiaları ayyuka çıktığında, kendisine bununla ilgili yöneltilen sorulara “Bilmiyorum. Haberim yok” türünden yanıtlarla geçiştiren bu kişinin, Selçuk Kurt’un okul pansiyonunda kaldığından da mı haberi yoktu?

Bakın! İşte bu konuda haberi varmış! Hepinizin, kim olduğunu adınız kadar bildiğinizden emin olduğum bu şahıs diyor ki, Selçuk Kurt pansiyonda kalıyordu, ancak, “ayda belki bir kez” o da çok gerektiğinde… Yani bu zat demek istiyor ki, Selçuk Kurt'un ayda bir kez kaldığı bile  şüphelidir.

Peki çocuklar siz söyleyin: Bu şahıs doğru mu söylüyor? Elbette ki HAYIR! Çünkü 2014 Kasım’ının ikinci yarısından itibaren Selçuk Kurt’un okul pansiyonunda ve kendi özel odasında yatıp kalktığı hem öğrenciler hem de öğretmenler için sır değildir. 2015-2016 Eğitim Öğretim yılından itibaren ise hafta içi zamanına göre 3-4 ya da 5 gün kaldığı da… 

Peki; okuldaki herkesçe bilinen bu hakikate rağmen, bu şahıs neden yalan söylüyor? Öğrencileri, yani sizleri korumak için mi? Elbette HAYIR!
 
İşte eğitim öğretim bu yalancılara emanet!

Peki; bu şahıs kimdir? Hangi müdür yardımcısıdır? Adı nedir? Bu sorunun yanıtı yakında… Hem de Selçuk Kurt’un onun hakkında söyledikleriyle birlikte…



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder