yaratılış etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yaratılış etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Mayıs 2009

Felsefeciler Hangi Tanrı'nın Varlığını Kanıtla(ma)yacak?

Felsefeciler hangi Tanrı’nın varlığını kanıtla(ma)yacak?

Atalay GİRGİN*

“Zıddı söylenemeyecek hiçbir şey yoktur.”1

Milli Eğitim Bakanlığı, felsefe derslerine ilişkin, ‘taslak’ olduğu söylenen bir çalışma yaptırdı. Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı aracılığıyla ve Orta Öğretim Genel Müdürlüğü’nce görevlendirilen bir “Özel İhtisas Komisyonu”nun hazırladığı bu çalışmanın adı, “Orta Öğretim Felsefe Dersi Öğretim Programı ve Kılavuzu”.

Felsefe dersinin ünite ünite nasıl işleneceğine, hangi konuda hangi etkinliğin yapılacağına ilişkin bilgilerin yer aldığı bu çalışmayla, felsefe öğretmenlerine ‘kılavuz’ olmak da amaçlanıyor. Önümüzdeki eğitim-öğretim döneminden itibaren uygulamaya konulması düşünülen bu program, olumluluklarının yanı sıra olumsuzluklar da içeriyor.

Özellikle bu yazıya konu olan ve “Din Felsefesi” ünitesine ilişkin ‘kılavuzluk’ girişimi bu olumsuzluklardan biri. Söz konusu “Felsefe Dersi Öğretim Programı ve Kılavuzu”nun 80. sayfasında yer alan, “Tanrı var ki…” başlıklı bölümü okuyup da “Kılavuzu karga olanın …” sözünü anımsamamak elde değil. Çünkü bu bir değil, birçok açıdan problemli.

Öncelikle felsefenin neliği açısından doğru ya da uygun bir yaklaşım değil bu. Çünkü neliği açısından felsefe, akla dayalı bir biçimde, konusunu bütünsel olarak ele alma iddiasını taşıyan, kavrayıp anlamlandıran ve ona eleştirel bir biçimde yaklaşıp soran, sorgulayan tutarlı bir düşünme etkinliğidir. Oysa “Tanrı var” hükmünün peşinen kabulüne dayanan söz konusu ‘kılavuz’, daha baştan bu neliğin temel unsurlarının üstünü çizmeye yönelmektedir.

Öte yandan, felsefe öğretmenine, el çabukluğu marifet türünden bir ‘cinlik’le, “Tanrı var” dedirterek ve onun varlığını kanıtlamaya yönelterek, “Din Felsefesi”nin neliğine de aykırı davranılmaktadır. Din felsefesi, mevcut programa göre, bütün dinler ve hatta ateizm karşısında, dolayısıyla onların Tanrı / Allah anlayışları karşısında “eşit” mesafede durur. Hiç birinin yanında ya da karşısında olmadığı gibi, insanların inançlarını zayıflatmak ya da güçlendirmek gibi bir yaklaşıma da sahip değildir.

Neliği olup gerçekliği olmayan kavram : Tanrı / Allah