Diyanet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Diyanet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Eylül 2021

Okulları Cinler Bastı Zihinleri Örümcekler

 

Okulları Cinler Bastı Zihinleri Örümcekler…

Atalay Girgin*

Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan, “4-6 yaş grubu Kur’an kurslarının okul öncesi zorunlu eğitimden sayılmasına yönelik” talebini içeren raporun gündeme düştüğü gündü. 

“Kızım sekiz yaşında” diyordu bir anne, “İlk din dersinde öğretmeni cinlerin gerçek olduğunu söylemiş.”

Ardı sıra kızının “Anne ya yanımda yatıyorsa -Ya beni izliyorsa -Ya kapıda dikiliyorsa - Anne ya yatağımın altındaysa…” dediğini aktarıyordu. Kızgın ve kaygılıydı.

Kızgınlığı sözlerine yansıyordu annenin… Nasıl yansımasın ki soyut düşünmeden uzak ve hala somut düşünme evresinde olan bir çocuğun zihnine, bir imgeden ve kavramdan öte herhangi bir değeri ve hükmü olmayan; salt düşsel/düşünsel, hayal mahsulü nesneleri, gerçek diye çakmaya kimin hakkı olabilirdi ki…

Elbette haddini hududunu çoktan aşmış olan Diyaneti ve zihinleri örümcek bağlamış; kafayı cinler, periler, huriler ve gılmanlarla bozmuş; çocuklar dâhil, herkes ve her şey üzerinde hakları olduğunu düşünen ve iddia eden eser akıllı zerzevatları ve onların, toplumsal hayatın her alanında boy veren çemişlerini saymıyorum bile…

Kim Takar Eğitim ve Öğretmen Etiğini

Ancak söz konusu okul olunca, hiçbir ‘öğretmen’in böyle bir şey yapmaya hakkı olamazdı. Olmasına olamazdı. Lakin okullarda yaşanan gerçeklik, en basit eğitim ve öğretmen etiğine, uluslararası çocuk ve insan hakları sözleşmelerine rağmen, bunun tam aksi yönündeydi.

Ve birilerinin örümcek bağlamış zihinlerinin ifrazatı olarak, müfredata ve ders kitaplarına giren ve ‘öğretmen’ sıfatını taşıyan başka birilerinin ağzından da söze dökülen cinler sınıflarda, okullarda arz-ı endam eyliyordu. Tebdil-i kıyafete bile gerek görmeden, her yerde anadan üryan dolaşıyorlardı. Ne de olsa görünmezdi bunlar! Allah muhafaza herhangi biri ansızın içinize kaçabilirdi!

20 Ocak 2019

MEB, Diyanet, Cemaat: Çocuklar Örselenirken Onlar Susar! Ya Bakan Selçuk...?


MEB, Diyanet, Cemaat: Çocuklar Örselenirken Onlar Susar! Ya Bakan Selçuk…?

Atalay Girgin*

Ne gariptir ki kısa bir süre önce matbaadan çıkan “Arzu Okulu” adlı kitabımı, belki bir uyarı olur, belki bir duyarlılık oluşur düşüncesiyle onlara ithaf etmiştim, şu sözlerle:  “Bir daha yaşanmasın diye… Başta Pozantı Cezaevi, Haymana Nuri Bektaş Anadolu Lisesi ve Karaman olmak üzere, tüm cezaevleri ve okullarda, yurtlarda cinsel taciz ve tecavüze uğrayan çocuklara…”

Ne yazık ki Arzu Okulu’nun yayınlanışının üzerinden iki hafta bile geçmedi. Yurtlarda, okullarda Kuran Kurslarında, okul pansiyonlarında kalan çocuklara, öğrencilere yönelik cinsel taciz ve tecavüz iddialarına ilişkin yeni bir haber daha düştü gündeme. Oysa bir önceki yazımda da bu konuya ilişkin bir soruşturma dosyasından söz etmiştim, sağır sultanlara…

Barış Yarkadaş’ın twiter paylaşımlarıyla kamuoyuna duyurduğu olay da bunlardan yalnızca birisi… Ve yalnızca tesadüfen ortaya çıkmış olan buz dağının görünen kısmına dâhil olan bir vaka…

Barış Yarkadaş’ın on maddelik twiter mesajlarının son ikisi oldukça düşündürücü. Yarkadaş diyor ki “İçim acıyarak yazdığım ve özetlemeye çalıştığım bu tablo, Milli Eğitim Bakanlığı'na emanet edilmesi gereken binlerce çocuğumuzun, siyasi iktidarın çıkarcı politikaları yüzünden cemaatlere terk edilmesinin yarattığı sonuçlardan sadece biridir. @ziyaselcuk ne iş yapar acaba?”1 ve devam ediyor:

Sadece Ziya Selçuk değil tabii ki... Siyasi partiler, medya, insan hakları kuruluşları neden sessiz kalır bu dehşete? Yoksa artık muhalefet de bu tür vakaları önemsemiyor ve sıradan mı görüyor? Ya da üç beş oy kaygısı mı herkesi hareketsiz bırakıyor? Cevabı siz verin...